Asya Kupası Finali

Türkiye saati ile saat 11.00'de Sydney'deki Australia Stadium'da ocak ayı heyecanımız Asya Kupası tamamlanacak. Avustralya daha önce Asya Kupası'nda hiç şampiyon olamazken, Güney Kore 1956 ve 1960'da olmak üzere 2 defa şampiyon oldu. Avustralya'nın bu turnuvadaki en büyük başarısı 2011 yılında Katar'da düzenlenen turnuvadaki final maçı. Güney Kore ise 2 şampiyonluğunun yanında toplamda 5 defa final oynadı. Son final maçını 1988'de Katar'daki turnuvada Suudi Arabistan ile oynadı.

Güney Kore turnuva boyunca oynadığı 5 maçta da gol yemedi. Toplamda ise son 8 maçında sadece 1 gol yedi. Bu 8 maçının tamamı ise 2.5alt bitti. Avustralya'nın ise turnuva boyunca oynadığı 5 maçta sadece 1 gol yedi. O golü de turnuvanın açılış maçında henüz 5.dakikada Kuveyt'ten yediler.

Sanırım bu maç öncesi en önemli mesele ise sanırım grup maçında berabere kalsa bile lider çıkacak olan Avustralya'nın o maçta Güney Kore'ye 1-0 yenilmesi oldu. Fakat o maçta Avustralya rotasyon yapmıştı. Takımın 3 as hücum oyuncusundan yoksun çıktıkları maçta ona rağmen özellikle son 15 dk.da buldukları pozisyonlara rağmen beraberliği yakalayamadılar.

Maç öncesi iki takımda da (şimdilik) önemli bir eksiklik yok. Sadece Avustralya'nın kaptanı ve ortasahasının lideri Jedinak oynamayabilir. Fakat bu kadar önemli bir final maçında ne olsun oynayacağını düşünüyorum.

İki takımın kadrolarını karşılaştırırsak ise; Güney Kore'nin oturan bir kadrosu var. Ama sağ bekte kimin oynayacağı konusunda bir türlü karar veremiyorlar. Bana kalırsa 22 numaralı 34 yaşındaki Cha Du-Ri'nin oynarsa daha etkili olacaktır. Ancak daha çok 2 numara Kim Chang-Soo tercih ediliyor. Bu maçta Güney Kore'nin en büyük silahı ise 10 numaralı forvetleri Nam Tae-Hee olacaktır. Zaten Alman hocaları Steileke ile "Futbol 22 kişinin oynadığı ama daima Almanların kazandığı bir oyundur" felsefesine göre öyle turnuvanın ya da maçın yıldızı olabilecek bir oyuncuları yok.

Avustralya'ya bakarsak ise; Sol bekte bana göre Davidson, Bursasporlu Aziz Behich'e göre çok daha etkili. Zaten BAE'den Omar ile turnuvanın bir diğer genç yıldızı Luongo ile Avustralya'nın sol kanadını ikisi yönlendiriyor. Bu durumda Güney Kore'nin sağ beki, Avustralya'nın sol kanadı arasındaki savaş maçın çözülme noktası olabilir. Eğer sakatlığı ile ilgili ekstra bir durum söz konusu olmazsa defansın önünde Jedinak oynayacaktır. Fakat en önemli sorulardan biri Jedinak'ın yanına kimi oynatacak. çünkü Postecoglou turnuva boyunca buna bir türlü karar veremedi. Milligan son maçlardaki enerjisi ile Bresciano ise tecrübesi ve defansif yönü ile iyi tercihler olacaktır. En kötü tercih sanırım Troisi ya da McKay olacaktır. Ayrıca turnuva boyunca dikkat çeken duran topları düşündüğümüzde de  en kötü tercih McKay olacaktır. İleri üçlünün ise değişeceğini düşünmüyorum; solda Kruse, sağda Leckie ve ortada da Cahill.

Enerjisi, motivasyonu ve ev sahipliği ile bu maçtaki mutlak favorim Avustralya. Güney Kore son Irak maçı hariç pozitif futbol adına maçları işkence gibiydi. Turnuva boyunca kilitlenen maçlarda ya da en zor zamanlarda en çok dikkat çeken nokta kornerler ve duran toplar oldu. Cahill gibi inanılmaz hava üstünlüğüne sahip bir oyuncusu varken Avustralya bence topu Cahill'e göndermek yerine, Cahill'in defansı dağıtıp, bir bölgeye çekip boşalan alanlardan gol bulmaya çalışacaktır -ki bunun örneğini BAE maçında uyguladılar.

İki takımın muhtemel 11'lerindeki oyuncuların boylarına baktığımızda ise

Avustralya'da dikkat çeken oyuncular
*Spiranoviç (defansın as ismi,1.87)
*Jedinak (takımın kaptanı, ortasaha ona emanet, 1.89)
*Sainsbury (son maçlarda Spiranoviç ile iyi bir ikili oldular, oynama ihtimali çok yüksek, BAE maçında kornerde gelen topa kafa ile gol attı, 1.84)
*Wilkinson (Spiranoviç ya da Sainsbury ikilisinden biri oynamadığı takdirde defansın göbeğinde oynayacak 3.isim, 1.87)

Güney Kore'de dikkat çeken oyuncular
*Lee Jung-Hyup (as forvet, Irak maçında duran toptan gelen pozisyonda kafa ile gol attı, 1,86)
*Jang Hyun-Soo (yeden libero, ilk 2 maçta oynadı, 1,86)
*Song Heung-Min (Özbekistan maçında da 2 gol B.Leverkusen'li yıldız hücum oyuncusu, 1,86)
*Ki Sung-Yueng (5 maçta da ilk 11 çıkan Swansea'li ortasaha oyuncusu, kaptan, 1,87)
*Kim Young-Gwon (4 maça ilk 11 çıkan as liberosu, bu maçta da ilk 11 oynamasını bekliyorum, 1,87)
*Kwak Tae-Hwi (3 maça ilk çıkan takımın as liberosu, bu maçta da ilk 11 oynamasını bekliyorum, 1,86)

Güney Kore boy olarak daha avantajlı olsa da takımın ilk 11 yaş ortalaması 24 ve bu final maçının ağırlığını kaldıramayabilirler, Ayrıca turnuva boyunca hiç gol yemediler, olur da ilk golü yerlerse nasıl tepki vereceklerini henüz hiç görmedik. Eğer Avustralya ilk golü bulursa hem genç bir takım olması hem de evsahibi takıma karşı finalde geriye düşmelerinin psikolojik durumunun altından kalmayacaklarını düşünüyorum. Avustralya'nın yaş ortalaması ise 26,5, grup maçında rotasyonlu kadrolarına rağmen girdikleri birçok pozisyondan yararlanamamaları, ayrıca evinde şampiyon olma arzuları ile bence 90 dakika içerisinde şampiyonluğu alacaklardır. Onlar için en kötü senaryo ise Güney Kore'nin duran toptan ya da tehlikeli olmayan bir atakta öne geçmesi olacaktır. Böyle bir senaryo gerçekleşse bile Avustralya'nın en azından beraberliğini yakalayacağını düşünüyorum.

İran-BAE C.Grubu 3.Tur Maçı

İran-Birleşik Arap Emirlikleri

 İki takımın da grupta oynadığı her iki maça da baktığımızda. İran'ın savunmasıyla ön plana çıktığını görüyoruz. Aslında bu turnuvada iki çok farklı takım var. Biri İran diğeri de Güney Kore. Her iki takım da kendi yarısahalarında sıkışık ve rakibe boş alan bırakmayacak düzende oynuyorlar. Ancak iki takımı kıyaslarsak eğer Güney Kore topa sahip olmaktan çok rakibe bırakıyor ve kontra-ataklardan ya da duran toplardan gol bulmaya çalışıyor. İran ise topa sahip olmayı seviyor ve hücum oyuncuları G.Kore'ye göre çok çok daha iyi.
 BAE açıkçası çok zorlandıkları Bahreyn maçında duran toptan Bahreyn'in kendi kalesine attığı gol ile kazandılar. BAE'nin en dikkat çeken oyuncusu 10 numaralı Omar Abdulrahman hem saç şekli hem de stili ile turnuvanın yıldız adaylarından ancak teknik üzerinden 10 üzerinden 9 ise fizik gücü, dayanıklılık olarak da en fazla 5, 5buçuk diyebiliriz. Diğer önemli oyuncuları ise 11 numaralı Khalil ve 7 numaralı Ali Mabkhout. Khali ve Ali fizik olarak biraz daha dirençliler ve her üç oyuncu da oldukça hızlı. Ancak sıkışık İran savunmasında neler yapabilirler. Bence çok da başarılı olamazlar.
 İran bu maçı kazanamazsa eğer grubu 2.olarak tamamlayacak ve çeyrek finalde  %99 Japonya ile oynayacak. Eğer Japonya'yı geçerlerse de yarı finalde büyük ihtimal Avustralya ile oynayacaklar. Yani turnuvanın en büyük iki şampiyon adayıyla iki maç yapacaklar. Bu maçı kazanıp grubu birinci bitirirlerse ise çeyrek finalde %99 Irak ile yarı finalde de Güney Kore-Özbekistan galibi ile oynayacaklar. Eğer finale gitmek istiyorlarsa grubu birinci bitirmeleri İran açısından daha kolay yol olacak.
 Kendi aralarında yaptıkları son 5 maçın 3'ünü İran kazandı. En son 2011 yılındaki Asya Kupası'nda 3-0 ile kazandılar. Bu 5 maçın hiçbirini BAE kazanamadı. Kadrolar, oyuncuların performansları, takım kurguları olarak baktığımızda İran'ın bu maçı kazanmaması için hiçbir sebep yok. Turnuvada şimdiye kadar gol yemeyen 3 takımdan biri olan İran'ın bu maçta da gol yemeden kazanacağını düşünüyorum. 

Asya Kupası A Grubu 3. Maçlar

Avustralya-Güney Kore

   Asya Kupası'nda A grubu yarın oynanacak olan 3.maçlar ile tamamlanacak. Bu maçın önemi aslında çeyrek ve yarı final hatta şampiyonluk açısından çok önemli olması. Şöyle ki; Japonya %99 D grubunu 1. bitirecek. A grubunu 2.bitiren takım eğer çeyrek finali de geçerse yarı-finalde Japonya ile karşılaşma ihtimali var. Peki Japonya neden bu kadar önemli. Son 6 Asya Kupası'nın 4'ünü Japonya kazandı ve Japonların tabiri ile "altın jenerasyon" bir şampiyonluk daha yaşamak istiyor.
     Avustralya açısından bakarsak, ev sahibi Avustralya 2011 yılında Katar'da oynanan final maçının uzatmalarında Japonya'ya 1-0 kaybederek 2. olmuştu. 2007 yılında ise bu sefer yine Japonya'ya çeyrek finalde penaltılarla kaybetti. Yani evindeki turnuvada şampiyon olmak isteyen Avustralya bu kadar kötü bir geçmişi olan Japonya ile karşılaşmak istemez.
   Güney Kore açısından değerlendirirsek ise G.Kore Japonya'ya göre biraz daha şanslı. 2007 yılındaki Asya Kupası 3.lük maçında penaltılar ile Japonya'yı geçerek turnuvayı 3. tamamladılar. 2011 yılındaki Asya Kupası'nın yarı-finalinde ise maç 2-2 bitmesine rağmen bu sefer penaltılarda kazanan takım Japonya oldu. 2010 yılından itibaren G.Kore her ne kadar Japonya'yla oynadığı 3 maçı da kaybetmiş olsa bile, maçları yine da daha dengeli geçiyor.
    Yani bu iki takım da grupta 2.olarak yarı-finalde Japonya ile karşılaşmak istemezler. İki takımın da 6 puanı olmasına rağmen Avustralya +7 averajda iken Güney Kore +2 averajda. Avustralya bu maçı kaybetmediği takdirde finale rahat gidebilecektir.
   Grupta oynadıkları 2 maça bakarsak ise Avustralya turnuvanın açılış maçında henüz 5.dk'da Kuveyt karşısında 1-0 geri düşse bile ilk yarıyı 2-1 önde kapattı ve maçı da 4-1 kazanmasını bildi. Umman maçını ise ilk yarıyı 3-0 önde tamamladıktan sonra 4-0 ile tamamladı. Avustralya takım ritmi, uyumu, enerjisi, ev sahibi avantajı ve taraftar desteği ile turnuvadaki en iyi 2-3 takımdan biri.
   Güney Kore ise bu turnuvada beni en çok hayal kırıklığına uğratan takım. Bu kadar ruhsuz oynamayı nasıl beceriyorlar anlamakta güçlük çekiyorum. Ortasaha yaş ortalaması 24 olan takım daha enerjik, daha arzulu oynamalı ama 2 maçta da bunları göremedik. Kuveyt ve Umman maçlarını, her iki maçı da ilk yarıda buldukları gollerle 1-0 kazandılar. 2.maç olan Kuveyt maçında ilk maça göre 6 farklı isimle başladılar. Bunu Kuveyt'i küçümsedikleri için mi yoksa Avustralya maçına hazırlık için mi yaptılar bilmiyorum. Ama her iki maçta da takımı ateşleyen isim 34 yaşındaki sağ bek Cha Du-ri oldu.
   Açıkçası yazının başında belirttiğim Japonya eşleşmesi sebebi dolayısıyla ve iki takımın oynadıkları maçlardaki form durumlarına bakarsak Avustralya'nın bu maçı kazanacağına inancım çok yüksek. Defansın bekleri olarak Franjic ve Behich ortada Spiranovic enerjileri ile, orta sahada (kim oynarsa artık) Jedinak ve Bresciano'nun tecrübesinin yanında, turnuvadaki yıldız adayı Luongo ve Oar'ın enerjisini, hızını, hücumda da muhteşem forvet Cahill'in yanında Leckie ve Kruse'yi hatta yedek Juric'i düşünürsek, bu maçta G.Kore'nin yapabileceği tek şey topa sahip olup, oyunu düşük tempoda tutmak ve karambole, duran toptan bir gol bulmak. Beni tek düşündürten beraberlikte dahi Avustralya liderliği kazanıyor. Eğer maç tek farkla giderse maçın sonunda rölantiye geçip bir gol yerler mi?