Covid-19 pandemisi ve Tokyo Olimpiyatları derken kimi zaman taraftarlı kimi zaman taraftarsız geçen 29. Japonya J-Lig şampiyonluğunu Kawasaki Frontale kazanmıştı. Bu sayede son 5 senede 4. Şampiyonluğunu elde etti. Bunun yanında Lig Kupasını 11 yıl aradan sonra Nagoya Grampus kazanırken, İmparatorluk Kupası’nı ise Urawa Red Diamonds kazandı.
Uluslararası mücadelelere bakarsak ise hiçbir Japon takımı Asya Şampiyonlar Ligi’nde yarı finali göremedi. Oysa son 5 sezonda Japon takımları 2 şampiyonluk yaşarlarken, bir kere de finalde kaybetmişlerdi.
Geçen seneden farklı olmak üzere bu seneki en önemli
gelişmelerden biri Japonya Liginin yeniden 18 takımlı haline dönmesi oldu.
Geçtiğimiz sezona baktığımızda efsane yıllarını yaşayan Kawasaki
Frontale’yi çok fazla anlatmaya gerek yok. Yükselişte olan takımlar; teknik
direktör değişikliğine rağmen Yokohama Marinos ve Vissel Kobe olurken, Osaka
takımları Gamba ve Cerezo ise büyük hayal kırıklığı yaratmalarına rağmen ligde
kalmayı başardılar.
Yükselişteki takımlardan bir diğeri ise Ricardo Rodriguez
yönetimi altında henüz ilk senesinde oyun ve sistem anlamında büyük gelişim
kaydeden Urawa Red Diamonds oldu.
Bir önceki sezon Miyoshi ve
Morita’yı, geçen sene de Ao Tanaka, Reo Hatate ve Kaoru Mitoma gibi
son 2 sezonda ilk 11’inden ve direkt sonuca etki eden 5 oyuncusunu kaybetmişti
Kawasaki Frontale.
Geçen sezon temmuz-ağustos
arasındaki 9 maçlık deplasman serisinden 6 galibiyet 2 beraberlikle ayrılmışlardı. Özellikle
ağustos ayındaki 4 maçta 1 galibiyet 2 beraberlik aldığı seride sadece 3 gol
atabilmişti.
Sezon boyunca maç başına gol
ortalaması 2,13 olan bir takım için bu dönemdeki en büyük sıkıntı tabii ki
Mitoma’nın olmamasıydı. Sonrasında son 8 haftadaki 7 maçta 9 gol atan Leandro Damiao ile kriz anı aşıldı ve şampiyonluk rahatlıkla geldi. Fakat bu kriz anlarında Mitoma aranmadı değil. Bu sezon Mitoma'dan beklenen kilidi açma görevi için Chanathip
Songkrasin transfer edildi. Özellikle kapanan rakiplere karşı ve tıkanan oyunlarda rakibi eksiltip, skor yapabilecek teknik yeteneğe ve özel becerilere sahip bir oyuncu.
Aşağıdaki resimde
Kawasaki’nin standart bir hücum aksiyonunu görüyoruz. İsimleri sadece birer
örnek olarak kabul edersek, Oklarla gösterilen yerlere koşu yapan oyuncu, topu
içeri çevirir ve Damiao ve Marcinho (Ienaga / Hatate) geriden gelerek golü atar. Fakat
Kawasaki’nin rakipleri de bunun farkında olduğu için artık o koşu alanlarını
2-3 kişiyle kapatınca tüm iş bu beyaz alana koşu yapacak oyuncunun bireysel
yeteneğine kalıyor. Mitoma böyle durumda futsal tarzı yeteneği ile kilidi
açıyordu. Ama Mitoma artık yok. Ve rakipler artık Kawasaki’ye karşı daha
dirençli. Bu sene çok defa topun buralarda olduğu ama az gollü Kawasaki maçları
izleyebiliriz.
Her ne kadar geçen sene 13
maçta 1 gol 4 asist gibi Kawasaki’nin hücum oyuncusu için zayıf sayılabilecek istatistikler
gösterse de, Marcinho’nun bu sene gole katkısının daha yüksek olmasını
bekliyorum. Beklemenin yanında göstermek de zorunda…
Hücum ve ortasaha oyuncuları
bir yana Kawasaki’yi takım olarak değerlendirdiğimizde geçen sezon 37 maçta 2
gol 12 asistle oynayan sağ bek Yamane, Kawasaki hücumlarının gizli silahıydı. Stoperde
Jesiel-Taniguchi ortasahada da Joao Schmidt olmadığında alternatif konusunda
Kawasaki büyük sıkıntılar yaşayabilir.
Yine de süreklilik ve
maksimum performansı gösterme konusunda son 5 yılda olduğu gibi Kawasaki
şampiyonluk konusundaki en büyük adaylarda biri. Özgüvenli, istikrarlı ve
stressiz!
YOKOHAMA MARİNOS
2019 sezonunun şampiyonu ama 2020 sezonunun 9.su olan Yokohama Marinos, sezonun 20.haftasında Ange
Postecoglou’na veda ederken başka bir Avustralyalı teknik direktör Kevin Muscat
ile anlaştığında kafalarda büyük soru işareti vardı. Y.Marinos aynı hücum oyununa
devam edebilecek mi?
Hücum anlamında yeterince iyi
bir performans göstermesine rağmen sezonun son 6 maçında 3 mağlubiyet 1
beraberlik alarak ancak ikinci olabildiler. 8-0’lık muhteşem Tokyo galibiyeti bir
yana sezon boyunca son 10 dk’da attıkları 19 gol ile maç sonlarında
rakiplerinin üzerinde büyük baskı kurmuşlardı.
Yokohama Marinos’un son 3
sezonundaki düşüşlerin tamamında savunma oyuncuların sakatlıkları ve düzgün bir
savunma bloğunun kurulaması etkili oldu. Biraz da bunu çözmek için stoper
Thiago Martins ve sol bek Bunmahtan’ı kaybetmelerine rağmen stopere Eduardo,
sol beke de Nagato ve Koike eklemeleri geldi. Ortasahanın merkezinden
Ogihara’yı kaybederlerken, henüz 19 yaşında olmasına rağmen J-Ligde ve J2’de 78
maça çıkan siyahi genç Japon Joel Chima Fujita, Japonya’dan Avrupa’ya gitme
potansiyeli olan oyunculardan biri.
Aynı zamanda geçen sezon 40
maçta 23 gol atan Maeda ve 27 maçta 15 gol atan Onaiwu takımdan ayrılmalarına
rağmen Vegalta Sendai’den alınan Nishimura ve Çin’den gelen Anderson Lopes,
özellikle Maeda’nın yokluğunu giderebilecek kapasiteye sahipler. Onaiwu zaten
geçen sezonun 22.haftasında takımdan ayrılınca, Leo Ceara o daha çok oynama
şansı bulmuştu. Hücum anlamında oturmuş, oyuncu çeşitliliği ve yetenekli
oyuncuları ile Yokohama Marinos’dan bu sene bol gollü ve yine üst sıralarda bir
performans bekliyorum.
VISSEL KOBE
2020 yılında Podolski
takımdan ayrılırken yavaş yavaş yeni bir yıldızın doğuşunu izlemiştik; Kyogo
Furuhashi. Sezona ilk Süper Kupa'sını kazanarak başlayan Vissel, ligi ise ancak düşme hattının 5 puan üzerinde 14.sırada tamamlayabildi. Tabi bu dönemde Asya
Şampiyonlar Ligi’nde yarı-final görmek belki de sezonun tek olumlu hareketiydi.
Geçen sezon ise Furuhashi’nin
yanında stoperde Kikuchi’nin büyümesinin yanında Avrupa’dan Japonya’ya dönen
forvet Yoshinori Muto ve yine Avrupa’dan dönen bir başka forvet ve milli oyuncu
Yuya Osako ile Vissel Kobe 2017den beri süregelen yapılanmasının en başarılı
sezonunu geçirdi ve ligi 3.sırada tamamladı.
Her ne kadar Furuhashi’yi
kaybetmiş olsa da Vissel Kobe, Muto ve Osaka’nın yanındaki bir dönemin genç
yıldızı Bojan Krkic’i de alarak en umutlu sezonuna başlıyor diyebiliriz. Geçen
seneki 38 maçının 13’inde gol yemeyen Vissel Kobe, bu 13 maçın 12’sini kazandı. Aslında Vissel Kobe gol atarsa yenilmiyor da diyebiliriz, geçen seneki 7
mağlubiyetinin 6’sında gol atamamıştı.
Bu seneki Krkic, Muto,
Lincoln, Osako ve Fujimoto’lu yerel ve potansiyelli oyunculardan kurulu hücum
çeşitliliğinin yanında stopere Makino gibi yerel anlamda her ne kadar yaşlı
da olsa efsane bir ismi ekleyen Vissel Kobe, Kikuchi’nin artan performansı
ile beraber bu senenin gol yemeden kazanacak ve ligi üst sıralarında
bitirme potansiyeli barındıran önemli takımlarından biri.
Bir de Vissel Kobe özelinde
hepimizin gözü kulağı genelde Iniesta’da oluyor. Artık 37 yaşında olduğunu
kabul etmemiz gerekiyor. Geçen sezon ilk defa 12. haftada forma giyebilmişti.
Iniestasız 11 haftada Vissel Kobe, sadece 1 kere kaybederken bu süreçte 5
galibiyet almıştı. Bu 11 maçtaki 3+ gol olan maç sayısı ise 2’ydi.
4-4-2 elmas düzeninde oynayan
Vissel Kobe’de Iniestalı ya da Iniestasız, formda ya da formsuz olduğu
dönemlerde pas opsiyonunu çeşitlendirmek için Yokohama Marinos’dan Ogihara
transfer edildi. Zaman zaman Samper’in ve Iniesta’nın olmaması aslında Vissel
Kobe adına faydalı bile olabilir.
Sezona zorlu bir fikstür ile başlayacak olan Vissel, önce iki deplasman maçında Nagoya ve Urawa gibi savunma ve oyun kontrolü anlamında ligin en zorlu iki takımıyla dışarıda oynayacak. Sonrasında iç sahada Avispa Fukuoka ile oynadıktan sonra yeniden iki deplasman maçına giderek Yokohama Marinos ve Hiroshima'ya konuk olacak. Bu 5 haftalık süreçte Vissel Kobe ufak bir hayal kırıklığı gösterebilir belki fakat sezon sonundaki 8 haftanın 6'sında iç sahada oynayacak. Eğer bu 8 haftaya kadar ilk 3 potasından uzak kalmazlarsa şampiyonluk sürpriz olmaz ve bu potansiyele de sahipler.
KASHIMA ANTLERS
Kırmızılar, Kawasaki’nin
altın çağında 2017'de ikinci, 2018'de üçüncü, 2019'da üçüncü, 2020'de beşinci
olduktan sonra geçen seneyi de dördüncü sırada tamamladı.
Geçen senenin ilk 6
haftasında 4 mağlubiyet 1 galibiyet aldıktan sonra, 9. Haftadaki
2-2’lik Sapporo deplasmanından ardından Zago ile yollar ayrıldı. Sonrasındaki yardımcı
antrenör Naoki Soma yönetiminde aslında pek de kötü bir dönem geçirmeseler bile
eylül ayında bir kazanılan bir kaybedilen maçlar ve Yokohama Marinosla Vissel
Kobe’nin seri galibiyetleri sonrasında Asya Şampiyonlar Ligi potası yani ilk
3’ün dışında kaldılar.
Bu seneye 48 yaşındaki
İsviçreli teknik direktör Rene Weiler ile başlıyorlar. Nürnberg’den
Anderlecht’e oradan Luzern’e sonrasında Mısır’da El Ahly’ye giden İsviçreli
isim hem Anderlecht ile hem El Ahly ile her iki takımla da lig ve Süper Kupa
şampiyonlukları yaşadı. El Ahly’nin başında çıktığı 44 maçta 94 gol atıp sadece
21 gol yemesi ve 3 mağlubiyet yaşaması kariyerinin parlak sayfalarına yazıldı.
Bu üç mağlubiyetinden ikisini Mısır’daki ikinci büyük takımı Zamalek’e karşı her iki
maçta kaybetmesi aslında derbilerdeki performansı için soru işareti
uyandırmıyor değil…
Ueda, Araki gibi genç yıldızları ile dikkat çeken, bunların yanında iki Brezilyalısı Everaldo ve Arthur Caike’nin yanında takımın kaptanı ve alt yapıdan Doi ve bir diğer Brezilyalı Juan Alano yokmuş gibi bir de Yuma Suzuki (bir dönem adı anlamsız bir şekilde Fenerbahçe ile anılmıştı) takıma katıldı ki, saydığım bu 7 isim ile Kashima’nın ligde her maç iki gol atacağı yetenekli ve özel oyunculara sahip olduğunu gösteriyor.
Bu kadar hücum oyuncusu yanında geçen sene sakatlıklardan dolayı sadece bir maçta oynayabilen Bueno’nun dönüyor oluşu, Sapporo’dan alınan Güney Koreli stoper Min Tae-Kim ile savunma merkezini de güçlendirdi Kashima.
Kashima kadrosunda diğer bölgelere
göre nispeten zayıf gözüken bölge, ortasahanın merkezi gibi duruyor. Sadece Misao
ve Diego Pituca ile sezonun tamamı nasıl geçer soru işareti. Ancak Kashima
özgüvenini kazandığı takdirde, seri ve bol gollü galibiyetler ile ligin yine
ilk 3’ünde yer almaya aday bir kadroya sahip.
Geçen seneye baktığımızda
Kashima’nın en büyük sorunu berabere kalamaması ve iç sahada kaybetmesi olarak
gözüküyor. İlk 7 takım içerisinde iç sahadaki 5 mağlubiyeti ile en çok
mağlubiyet alana takım. Bunun dışında ligden düşen Tokushima Vortis ile 6
beraberlik yaşayarak ligin en az berabere kalan takımıydı. Geçen sene ilk 3 dışında
kalmasına neden olan durum; eylül ayında evinde oynadığı dört içsaha maçının üçünü
kaybetmesi olmuştu.
Bu sene ise covid önlemleri kapsamında farklı bir fikstür denenen Japonya liginde, Kashima ilk 9 haftanın 6’sını evinde oynayacak. Belki de Gamba deplasmanı ile başlamaları bir şans olacak ama Gamba maçı sonrası ilk iç saha maçının da Kawasaki ile olması büyük şanssızlık. Hatta 4. haftada Vissel Kobe deplasmanına gidecekler. Eğer bu dört haftadan sadece 1 mağlubiyet ile çıkabilirse Kashima, o özgüven ile çok başarılı olacaktır. Ancak kendinizi şampiyonluk yarışında görüyorsanız, bu dört maçta birden fazla mağlubiyet almamalısınız. Bakalım Kashima nasıl bir başlangıç yapacak.
NAGOYA GRAMPUS
Massimo Ficcadenti ile 2019
yılında düşme hattının 1 puan üzerinde kalarak ligde kalan Nagoya Grampus, 2020
yılında lig ikincisi Gamba Osaka’nın 2 puan gerisinde ligi 3.sırada bitirmişti.
Ficcadenti’nin katenaçyo oyun sistemi, 2020 yılında ilk 10 takım arasında en az
gol atan 2.takım olmasının yanında 34 maçta yediği 28 gol ile ligin en az gol
yiyen takımı olmuştu.
2021 yılında (yani geçen
sene) Nagoya ligi 5.sırada tamamlarken, 38 maçta attığı 44 gol ile ilk 6 takım
arasında en az gol atan takım olurken, yediği 30 golle de en az gol yiyen ikinci
takımdı. Bu savunma performansı bir de lig kupası getirmişti. Bunun yanında Asya
Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final başarısını göstermelerine rağmen aralık
ayında dedikodulara göre daha yüksek bir ücret istediği için ve Ficcadenti’nin
sınırları dar futbol anlayışının Kawasaki’yi alt edemeyeceğini düşündükleri
için yollar ayrıldı.
Birçok kişi gibi benim de çok
şaşırdığım ve kabul etmekte zorlandığım bir ayrılık oldu. Ficcadenti yerine
2014/15 sezonlarında kendini Japonya tarihine altın harflerle yazdıran Kenta
Hasegawa geldi. 2013 yılından J2’den J1’e çıkan Gamba Osaka 2014 ve 2015
sezonlarında iki sene üstüste Japonya şampiyonu olurken, 2014’de Japonya Lig
Kupasını, 2014 ve 2015’de ligle beraber İmparatorluk Kupasını da kazanmıştı.
Ancak 2018 yılında Tokyo’nun başında geçtiği sezonda altıncı, 2019 yılında ikinci,
2020 yılında altıncı oldular. Geçen senenin bitimine dört hafta kala Yokohama Marinos’a 8-0
yenilmelerinin ardından Tokyo’dan istifa etti.
Nagoya'dan bahsederken aslında
en çok konuşulması gereken konu teknik direktör kadar takımın yıldızı, kaleci
Mitchell Langerak. 2018 yılındaki 34 maçın 7’sinde gol yemeyen Avustralyalı
kaleci 2019daki 35 maçın 8’inde gol yememişti. Ama 2020’deki 34 lig maçının
17’sinde, 2021’deki 38 lig maçının 21’inde gol yememesi ile lig tarihine adını
altın harflerle yazdırdı. Tüm bunların yanında geçen sene 54 maçta forma
giymesi de ne kadar formda olduğunu ve sakatlanmadığını gösteren bir başka
istatistik.
Nagoya sezon öncesinde ligin
ortasaha maestrolarından yaşlanmış olsa bile Leo Silva ile sözleşme imzaladı. Bunun
yanında stoper Pagnussat da savunmayı güçlendiren bir adım oldu. Hücum için
Sagan Tosu’dan alınan Keiya Sento, Kakitani, Mateus ve özellikle de Swierczok
üçlüsünün yanında nitelikli bir alternatif olacak.
Kenta Hasegawa’nın
takımlarının en büyük sorunu 2018de ligin dördüncü haftasından sonra 14 haftada
sadece bir kere yenilmesinin arından ligin ikinci yarısında 8 hafta maç kazanamaması,
2019 yılının ilk 12 haftasında sadece 4 maçta gol yiyerek hiç yenilmemesi, 2021
yılında ligin sonlarına doğru 6 maçın 5’ini kaybetmesi ve geçen sene ligin ilk
8 haftasında bir kere kaybetmesinin ardından 5 maç üstüste yenilmesi gibi,
kontrolü yitirdiği, seri galibiyet ve mağlubiyetler yaşattığı, böyle anlarda
sürekli hücum futbolu düşünürken birden savunma futboluna geçmesi gibi radikal
kararlar verebilen bir isim. Eğer savunma futbolu oynamak ve kontrollü olmak
istiyorsa en doğru yerde ve bunu devam ettirmek isteyeceğini düşünüyorum. Ancak
yine bir kayıp serisine girince nasıl reaksiyon vereceğini kestirmek çok zor.
Hasegawa’nın başarı ve başarısızlık arasındaki keskin çizgisi bir yana Jakub Swierczok’un Asya Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçından önce kullandığı yasadışı bir maddeden dolayı ne zaman forma giyeceği belirsiz. Bir de bunun yanında geçen sezon 50 maçta forma giyen ve 5 gol 8 asistle oynayan sağ kanat Naoki Maeda da Utrecht’e gidince, Hasegawa’nın katenaçyoyu devam ettirmesi tek seçenek gibi gözüküyor.
Nagoya, sadece Kenta Hasegawa’dan
dolayı bu sene ligde, uzun bir dönem ilk 3 yarışında iken sezon tamamlandığında altıncı ya da yedinci sırada bitirebilir ya da şampiyonluğu zorlayabilir. Ancak her koşulda da kadro kalitesi ve Ficcadenti’nin mirası ile üst
sıraları zorlamasını bekliyorum.
URAWA RED DIAMONDS
Tek lig şampiyonluğunu 2006 yılında kazanan Urawa Red Diamonds, buna rağmen Asya Şampiyonlar Ligi’ni 2007 ve 2017’de iki defa kazanıp, 2019’da final oynayarak uluslararası alanda Japonya’nın en başarılı takımı.
Fakat 2018 yılından bu yana ilk 4
içerisinde hiç yer alamadı. Geçen seneye Ricardo Rodriguez ile başlayan
kırmızılar, ligi altıncı sırada tamamlarken, geçen sezona Kasper Junker ile
başlamaları, sezon ortasında bir diğer Danimarkalı Scholz, Hiroki Sakai ve
Ataru Esaka’yı eklemeleri ve bu sene de Inukai ve Karlsson takviyeleri ile
hepsi aynı anda oynayabildiği takdirde isim bazında mükemmel bir kadro kurdular
diyebiliriz.
Bu kadar kaliteli ismin
yanında özgüvenli, dengeli ve kontrollü bir futbol oynatan Ricardo Rodriguez
geçen sene fazlasıyla umut vermişti. Bu dengeli ve kontrollü oyunun bir diğer
katkısı da 19 yaşındaki ABD doğumlu siyahi Japon kaleci Zion Suzuki’nin
oynadığı 15 maçın 6’sında gol yememesiydi. Hatta öyle ki mayıs ayında kaleye
geçtikten sonra lig+kupa olarak 5 maçta gol yememişti.
Özellikle geçen seneden gelen
dengeli, kontrollü kimi zaman da risk alabilen yapısı ile R.Rodriguez ve
Urawa’dan kimsenin beklemediği bir başarıyı bu sene görebiliriz. Kasper Junker
geçen sene 38 lig maçının 21’inde forma giymişti. Bu sene daha fazla forma
şansı bulması ile ve Karlsson’la Urawa’nın kim zaman çektiği gol sorununu da
çözeceklerini düşünüyorum.
FC TOKYO
2020 yılında Asya Şampiyonlar Ligi ve lig altıncılığı çok iyi olmasa bile umut vaat eden bir görüntü verirken, geçen sene nisan-mayıs aylarında ardarda alınan 5 mağlubiyet ve kasım ayında Yokohama Marinos’a kaybedilen 8-0’lık maç Tokyo-Hasegawa birlikteliğinin sonu oldu.
Bu sezona, aynı Galatasaray
teknik direktörü Torrent gibi önce Barcelona akademisinden yetişen, sonra
Angola’da danışmanlık yapan, ardından New York City’de yardımcı antrenörlük
görevinde bulunan Albert Puig getirildi. Puig 2020 yılından beri teknik direktör olarak yer
aldığı Japonya’da, Albirex Niigata ile ilk sezonunda J2’de on-birinci, geçen sene de altıncı olduktan sonra bu sene Tokyo’nun başına geçti.
Sezon başı transferlere
baktığımızda Vegalta Sendai’den alınan Polonyalı kaleci Jakub Slowik, Japonya
ligi özelinde takımın değerini üst sıralara çıkarabilecek bir isim. Slowik
dışında stopere alınan Yasuki Kimoto kale+stoper anlamında nokta atış başarılı
transferler olarak gözüküyor.
Ancak Tokyo’nun genel sorunu
kaliteli isimlerinin yaşlı, yetenekli oyuncularının çok genç olması gibi
gözüküyor. İlk 11’de oynaması muhtemel isimlere bakınca Nagatomo (sol bek) 35
yaşnda, Takahagi (ön libero) 33, Morishige (stoper) 33, Aoki 32 (ön libero),
Nagai (santrafor) 32, Adailton (santrafor) 31, Higashi (ofansif ortasaha) 31,
Diego Oliveira (31) yaşında.
Tüm bu yaşlı isimlerin
yanında parlayan genç forvet Tagawa ise Portekiz’e transfer oldu.
Albert Puig ile yeniden
başlamak isteyen Tokyo, yaşlı kadrosu ve genç oyuncuları ile tahminimce sezon
boyunca Ronaldinho stilindeki Leandro ile bazen ağızları açık bırakacak kadar
iyi oynarken, birden sert düşüşler de yaşayabilecek gibi geliyor. Puig’in
Tokyo’ya hangi sistemi öğreteceği, Leandro, Adailton, Diego Oliveira ve hatta
Bruno Uvini, dörtlü Brezilyalısı ile ne kadar başarılı olabileceği büyük soru işaretleri
tabi. Tokyo eğer ilk 5'e girebilirse büyük sürpriz olur. Tahminimce 8. ile 12. sıralar arasında çıkışları ve düşüşleri olan bir sezon geçirecektir.
SANFRECCE HIROSHIMA
Geçen sezonu 12 galibiyet, 13 beraberlik, 13 mağlubiyet ile tamamladılar. Bunun sonucunda da 4 sezon ve 165 maçın ardından Hiroshi Jofuku ile yollar ayrıldı ve uzun yıllar önce Galatasaray’ı çalıştıran Michael Skibbe ile anlaşıldı.
İlk ve tek profesyonel
kupasını 2008/9 yılından Galatasaray ile Türkiye Kupası’nı kazanarak yaşayan
Alman teknik direktör, sonrasında E.Frankfurt, Eskişehirspor, Hertha Berlin,
Karabükspor, Grasshoppers, Yunanistan milli takımı, B.Dortmund genç takımı ve Al
Ain’de geçirmiş olsa bile B.Dortmund u19 takımı hariç hiçbir takımda 2 puan
ortalamasını geçemedi.
Geçen sezonki kadrodan,
aslında sezon ortasında ayrılan demek daha doğru olur tek önemli isim, merkez
ortasaha olarak oynayan Hayao Kawabe oldu. Ayrılan isimlere
baktığımızda buraya defansif ortasaha Rhayner’i de yazabiliriz.
Alınan oyunculara baktığımızda ise takımın çehresini değiştirecek önemli bir isim göremiyoruz.
Aslında Hiroshima geçen sene özellikle kadro kalitesinin çok altında kalmıştı. Skibbe’nin nasıl bir oyun tarzı deneyeceği ve ilk sezonunda ne yapacağını görmek lazım. Fakat Hiroshima çok da umut vaat etmiyor. İlk 5’e gireceklerini zannetmiyorum. Eğer puan durumu sıkışık olursa 8-12. sıralar arasında kendine yer bulabilir yine. Tabii puan tablosunu direkt olarak etkileyecek üç isim var, Ezequiel, Junior Santos ve Douglas Vieira.
Douglas Vieira geçen sene
birçok maçı kaçırmasına rağmen 22 maçta 6 gol atmayı başarmıştı. Gözüken
tabloya göre yine sakat. Ezequiel ve Junior Santos gibi iki Brezilyalı forvet
oyuncusu ise her ikisi de geçen sene 40 maç üstü oynamış olsalar bile toplamda
11 gol atabildiler. Hiroshima’nın başarısı yine bu üç oyuncunun üzerinde olacak.
Bir ekleme yapmam gerekirse,
bu üç oyuncunun formsuzluğu aslında 23 yaşındaki Yuya Asano’yu daha ön plana
çıkarıyor. Tabi bir de 19 yaşındaki sol kanat oyuncusu Shunki Higashi geçen
sene 40 maçta forma giymişken, bu sene, bu kadro yapılanmasında daha da büyüyebilir.
AVISPA FUKUOKA
Bu muhteşem sezondaki en özel
isimlerden biri sağ bek olan Emil Salomonsson 34 maçtaki 3 gol 6 asistlik
performansı ile dikkatleri fazlasıyla üstüne çekmesine rağmen İsveç’e
Göteborg’a geri döndü. Bunun dışında 35 maçta forma giyen defansif ortasaha
Caue takımdan ayrılırken, 20 maçta 4 gol atan forvet Bruno Mendes, Cerezo
Osaka’ya, beklentilerin altında kalsa da 19 maçta 7 gol atan John Mary de Suudi
Arabistan’a transfer oldu.
Avispa bu eksiklerin yerini Urawa’dan alınan ofansif ortasaha Tatsuya Tanaka ve geçen sezon 2.ligde 42 maçta 22 gol 8 asist ile oynayan Lukian ile kapattı. Özellikle Lukian transferi fazlasıyla heyecan verici.
Takımı J-Lig’e çıkaran Shigetoshi Hasebe ile 3.sezonunu yaşayacak olan Avispa Fukuoka, bütçe ve tek tek isimler konusunda pek de umut vaat etmiyor gibi gözükse de şimdiye kadar gösterdikleri ile ben yine ligde kalacaklarını ve birçok maçta büyük sürprizlere imza atacaklarını düşünüyorum.
HOKKAIDO CONSADOLE SAPPORO
2006 yılında Sanfrecce
Hiroshima ile Japonya’ya giriş yapan Sırp teknik direktör Michael Petrovic ile
zaman zaman kontrolsüz ve çılgınca hücum tercih etmesine rağmen, yediği 50 gol
ile geçen seneki ilk 11 takım arasında en çok gol yiyen ikinci takımdı.
Geçen sezon takımda en çok
forma giyen 16 isimden öyle üç ismi kaybettiler ki, bu sene gol yollarında
sıkıntı yaşamaları muhtemel. 17 maçta 14 gol atan Anderson Lopes zaten sezon
ortasında Çin’e gitmişti. Takımın hücumdaki yetenek faktörünün %60-70’ini karşılayan Chanatip, Kawasaki’ye transfer oldu. 39 yaşında olmasına rağmen 29
maçta 1 gol 6 asist ile yedek kulübesinden maçı değiştirmek için tercih edilen
bir numaralı isim Jay Bothroyd da takımdan ayrıldı.
Sağ beke alınan Daigo Nishi,
Chanatip yerine alınan ve Ficcadenti’nin katenaçyosunda yeteneklerini gösteremeyen, serbestliğini kaybeden Gabriel Xavier, 35 yaşındaki Urawa efsanesi forvet Koroki ve geçen sezon
Avustralya’daki 26 maçta 9 gol ile oynayan genç Riku Danzaki ile nokta atış
transferler yaptılar.
Sapporo’nun transferleri ile
daha dengeli ve özellikle Gabriel Xavier ile gole daha yakın olacağı bir
sezon geçireceğini düşünüyorum. Ancak Petrovic’in kaybetme serilerindeki hatalı
ve inatçı tercihleri Sapporo’yu üst sıraya taşımaktan mahrum bırakıyor. Hal
böyle olunca sezonu orta sıralarda tamamlamalarını bekliyorum.
GAMBA OSAKA
Gamba Osaka açısından sezonun
henüz başında ilk 7 maçta attığı 1 gol aslında kötü günlerin habercisi gibiydi.
2020 sezonunu lig ikincisi olarak bitiren bir takım açısından herhalde daha kötü
bir başlangıç olamazdı.
Sezona teknik direktör
değişikliği ile başlayacaklar. Takımın başına, geçen sezon Oita Trinita ile
ligden düşen Tomohiro Katanosaka ile girecekler. Oita’nın başındaki 6 sezonda
ve 251 maçta, 2021 sezonunu ligin en az gol atan iki takımından biri olarak (38
maç 31 gol) 2020 sezonunu en az gol atan 3 takımından biri olarak (11.sırada
tamamladılar ligi, 38 maç 36 gol) tamamlarken. 2019 sezonunda ise ligi Oita ile dokuzuncu sırada tamamlarken ligin en az gol yiyen 5.takımı ve en az gol atan 5.
Takımı olarak tamamlamıştı.
Gamba Osaka belli ki, az
gollü de olsa sonuç odaklı bir tercihte bulunmuş. Ligde kalacak kaliteli isimlere ve genç yeteneklere sahip olsalar da, özellikle teknik direktör tercihi ve kadro genişliği açısından yapılanma sezonu yaşayarak orta sıra takımı olmalarını bekliyorum.
CEREZO OSAKA
Sezon başında sol beke alınan
Yamanaka, sağ beke alınan Maikuma, ortasahanın merkezine takviye edilen Suzuki
ve forvete alınan Bruno Mendes ile takımı üst seviyeye çıkarabilecek bir kadro
kalitesinden uzak kaldılar.
Cerezo Osaka’nın özelikle
Seko ve Pagnussat’ı fazlasıyla arayacağını düşünüyorum. Gençleştirme
hareketinin sancılarını çekecekleri bir sezon geçireceklerdir. İlk 6-7 takım
arasına girerlerse sürpriz olur. Yine 10-12.sıralar civarında sezonu
tamamlamalarını bekliyorum.
KASHIWA REYSOL
71 yaşındaki Brezilyalı teknik direktör Nelsinho Baptista
ile dördüncü sezonuna başlayacak olan sarılar, bu sene birçok kişi tarafından
düşmeye aday gösteriliyor.
Hücuma Vissel Kobe’den Douglas ve Urawa Red Diamonds’dan
Yuki Muto alınmasına rağmen geçen sene sonlarına doğru takımdan ayrılan Esaka,
Kashiwa’nın hücum gücünü yarı yarıya düşürdü diyebiliriz. Bunun yanında takımın
Brezilyalılarından ortasaha Richardson ve forvet Cristiano da ayrıldı. Geçen
sezonun ikinci yarısını Oita’da kiralık geçiren forvet Hiroto Goya da
Kashiwa’ya dönmedi, bir de ortasahada oynayan ve hücumu çeşitlendiren Yuta
Kamiya da ayrılınca formsuz Matheus Savio ile Kashiwa bu sezon nasıl gol atacak
merak konusu…
Zaten geçen sene de 38 maçın sadece 7’sinde 2+ gol atmayı
başarmışlardı, bunun yanında gol yemediği maç sayısı 7’ydi.
Kashiwa bu sezon umutlardan uzak, genel takım değerine
bakınca hayal kırıklığı yaratacak gibi duruyor. Düşmeleri sürpriz olmayacaktır.
SHIMIZU S-PULSE
Shimizu S-Pulse geçen sezon son 10 dk’da yediği 16 gol ile
bu zaman diliminde ligin en çok gol yiyen takımıydı. Geçen sezon bir-iki maçta
forvet Thiago Santana’nın neden tercih edilmediğini sorduğumda, Japon bir gazeteci
“iyi mi olduğunu düşünüyorsun 😊” diye bir cevap vermişti. Açıkçası çok
şaşırmıştım. Sezon tamamlandığında ortaya çıkan tabloda, Thiago Santana attığı
14 golle takımın en golcü ismiydi. En çok gol atan ikinci ismin 4, diğer
isimlerin ise 3 golde olduğunu düşününce Shimizu özelinde demek ki gayet
iyiymiş!
Bu sene forvet bölgesine doğrudan bir transfer
gerçekleştirmezlerken, hücuma yönelik ortasaha anlamında Kashiwa Reysol’den
gelen Yuta Kamiya ve Kashima’dan alınan Ryohei Shirasaki, Thiago dışında gol
yollarında fazlasıyla yardımcı olacaktır.
Son 5 yılda Kamada (E.Frankfurt), Gonda (Portimonense), Kato
(Widzew Lodz), Hayashi (St.Truiden) doğrudan Avrupa’ya gönderdiği oyuncular.
Sezon başından Montedio Yamagata’nın 40 yaşındaki yardımcı antrenörü Kenta Kawai ile anlaştılar. Kadro kalitesine ve yabancı oyunlara baktığımızda Sagan Tosu’nun sezon boyunca düşme potasına yakın olacağını düşünüyorum. Yine altyapıdan çıkabilecek oyuncular için yeterli fırsatı, imkanı vereceklerdir.
Bunların yanında geçen sene Tokushima Vortis ile 36 maça çıkan 7
gol 2 asist ile oynamasının yanında tekniği ile dikkatleri çeken Kawasaki’nin
oyuncusu Taisei Miyashiro’yu kiradılar. Miyashiro için bir başka düşme
potasındaki takımda parlama imkanı doğdu diyebiliriz. Miyashiro’nun önünde
oynamasını beklediğim Kashima’dan kiralanan Yuki Kakita da bir diğer parlayacak
isim potansiyeline sahip.
SHONAN BELLMARE
Geçen sezonun ilk 25 haftasında 12 mağlubiyet alan
mavi-yeşiller, son 13 haftada 4 galibiyet 6 beraberlik ile ancak bir puan
farkla ligde kalmayı başardılar.
Yapılan bir araştırmaya göre,
istatistikler özelinde bir takımın averajı eğer -10’dan az ise, o takım ligden
düşmüyor. Shonan’ın da sırrının bu olduğunu söyleniyor. Eksi averajı
mağlubiyetler getiriyorsa, sadece berabere kalarak ligde tutunmanın örneği
Shonan.
Sagan Tosu ile beraber takım bütçesi olarak ligin altlarında
yer alıyorlar. Yabancı oyuncu sayısı az ve iki yabancı forveti Elyounoussi 33,
Wellington da 34 yaşında.
Geçen sene kim kaç dakika forma giymiş diye baktığımızda, stoper Hirokazu Ishihara 21 yaşında ve takımın en çok forma giyen ismi, ikinci sırada 19 yaşındaki genç kaleci Kosei Tani var.
17 yaşındaki stoper Tanaka 44
maçta forma giyerek en çok süre alan üçüncü isim. 22 yaşındaki stoper Koki
Tachi, 23 yaşındaki forvet Yuki Ohashi, 20 yaşındaki forvet Shuto Machino, 18
yaşındaki sol kanat Taiga Hata ve 20 yaşındaki sağ kanat Masaki Ikeda’yı
düşündüğümüzde, Avrupa takımlarının da Japonya’ya ilgisi arttığı bir dönemde,
genç oyuncularını kaybederse eğer Shonan, çok sıkıntılı bir sezon geçirecektir.
Düşme adaylarımdan biri.
JUBILO IWATA
Sezon öncesi Iwata açısından en kötü durum, geçen sezonun en
çok forma giyen ve 22 gol atan ismi Lukian, Avispa Fukuoka’ya transfer oldu.
Lukian dışında, geçen sezonun ortasında Stuttgart’a transfer olan genç stoper
Hiroki Ito da 2021 yılının tamamını düşündüğümüzde ayrılan bir diğer önemli
isim. Bu iki isim dışında geçen senenin en çok forma giyen 12 ismi takımda
kaldı.
Bu sezona başlarken stopere Brezilyalı Ricardo Graça, sol
beke Yokohama FC’den Yutaro Hakamata, ortasahanın merkezine Brezilyalı Dudu ve
Vegalta Sendai’den Rikiya Uehara, forvete Omiya Ardija’da geçen sene 9 gol atan
Atsushi Kurokawa, Urawa’dan Kenyu Sugimoto ve Yokohama FC’de geçen sezon 3 gol
atan Ryo Germain takviyeleri yapıldı.
Jubilo Iwata geçen sene J2’de şampiyon olurken yaşadığı 5 mağlubiyetin 3’ünü ilk 6 haftada görmüştü. Sonrasındaki 36 haftada sadece 2 defa kaybettiler. İçsaha ve dış sahada aldığı galibiyet sayıları hemen hemen eşitken içsahada 40 gol atıp 25 gol yemişlerdi. Deplasmanda ise 35 gol atıp 17 gol yediler. Özellikle ligin son 19 haftasında hiç kaybetmemeleri inanılmaz ötesi bir performans.
Bu sezona da Avispa, Shimizu, Kyoto, Gamba maçları ile başlayıp
5.haftada Urawa ile oynayacaklar. İlk 4 haftada 6+ puan alabilirler. Kadroları
ve rakipleri buna müsait. Eğer sezon açılışındaki ilk dört haftada kötü bir
giriş yaparlarsa sonrasındaki Urawa, Kashiwa ve Kawasaki maçları ile krize
girmeleri muhtemel. Geçen seneki çekirdek kadroyu Lukian hariç korudukları için
az bir puan farkıyla da olsa ligde kalmalarını bekliyorum.
KYOTO SAGNA
Geçen sene J2’de Jubilo Iwata’dan sonra en az yenilen takım
olması bir yana ilk 7 takım arasında en az gol atan (42 maçta 59 gol) ve yediği
31 gol ile ligin en az gol yiyen takımı olmuştu. Geçen seneki şampiyonluğun
mimarlarından Güney Koreli teknik direktör Gwi-Jae Jo ile devam ediyorlar bu
sene.
Kyoto açısından geçen senenin en ilginç istatistiklerinden
biri 13 maçı 0-1 gol aralığında biterken, 7 maçı ise 0-0 tamamlandı. Özellikle
ligin sonlarında biraz da J-Lig’e yükselme ihtimalinin verdiği stresle son 3
maçını 0-0 bitirmeyi başardılar.
Geçen sezonun en çok forma giyen ismi Hollandalı stoper
Jordy Buijs, ikinci lig takımı Fagiano Okayama’ya transfer oldu. Bir de yedek
kaleci Keisuke Shimiu, Cerezo Osaka’ya gitti. Bu iki dışında geçen sene forma
giyen 13 ismin tamamı bu sezon da Kyoto kadrosunda yer alıyorlar.
Bu sene takıma, Japon-Ganalı stoper Tawiah, ön liberoya
Daiki Kaneko, geçen sene Cerezo’da 28 maçta 1 gol 2 asist yapan forvet Yuta
Toyokawa ve Nagoya’da 32 maçta 7 gol 5 asist ile oynayan forvet Ryoho Yamasaki
eklendi.
Genel kadrosunu koruyup Tawiah, Kaneko ve Yamasaki gibi üç
nokta transfer yapan Kyoto’nun geçen seneki az gollü ve 1-0 kazanmayı amaçlayan
futbolunu devam ettireceğini düşünüyorum. Bu oyun tarzında Yamasaki takımın en
kilit isimlerinden biri olacaktır. Tabi bir de her ne kadar 36 yaşında olsa da geçen
sene 21 gol atan ve kariyerinde gol krallığı bulunan Utaka var.
Kyoto’nun gerek futbol anlayışı, gerekse de mevcut
kadrosunun J-Lig için yetersiz olduğunu düşündüğümden dolayı bu sene düşmesini
beklediğim takımlardan biri. Sezona da Urawa maçı ile başlayacaklar. Ancak esas
puan alacakları dönem, 6. Haftadaki Vissel Kobe deplasmanına kadar olan Cerezo
Osaka, Jubio Iwata, Shonan ve Tokyo maçları. Eğer bu 4 maçlık seriden, hatta
Urawa ve Vissel Kobe’yi de sayarsak, 6 maçlık seriden en az 6 puan ile
çıkamazlarsa sonrasındaki nispeten kolay fikstürde de kriz yaşayabilirler.
Bu değerlendirmeler ışığında 2022 sezonu lig sıralaması tahminim şu yönde...
Bu çalışmayı yaparken özellikle bir twitter hesabından ve web-sitesinden bahsetmemek olmaz,
twitter.com/R_by_Ryo 'nın web-sitesi : ryo-n7.github.io/
şimdiye kadar futbol adına gördüğüm, bireysel en iyi internet sayfası olabilir. Bu sayfanın Japonya ligini yazması da bizim şansımız sanırım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder