14 Şubat 2022 Pazartesi

Japonya Ligi 2022 Yılı - Sezon Öncesi Değerlendirmesi

     Covid-19 pandemisi ve Tokyo Olimpiyatları derken kimi zaman taraftarlı kimi zaman taraftarsız geçen 29. Japonya J-Lig şampiyonluğunu Kawasaki Frontale kazanmıştı. Bu sayede son 5 senede 4. Şampiyonluğunu elde etti. Bunun yanında Lig Kupasını 11 yıl aradan sonra Nagoya Grampus kazanırken, İmparatorluk Kupası’nı ise Urawa Red Diamonds kazandı. 


    Uluslararası mücadelelere bakarsak ise hiçbir Japon takımı Asya Şampiyonlar Ligi’nde yarı finali göremedi. Oysa son 5 sezonda Japon takımları 2 şampiyonluk yaşarlarken, bir kere de finalde kaybetmişlerdi.

    Geçen seneden farklı olmak üzere bu seneki en önemli gelişmelerden biri Japonya Liginin yeniden 18 takımlı haline dönmesi oldu.

    Geçtiğimiz sezona baktığımızda efsane yıllarını yaşayan Kawasaki Frontale’yi çok fazla anlatmaya gerek yok. Yükselişte olan takımlar; teknik direktör değişikliğine rağmen Yokohama Marinos ve Vissel Kobe olurken, Osaka takımları Gamba ve Cerezo ise büyük hayal kırıklığı yaratmalarına rağmen ligde kalmayı başardılar.

    Yükselişteki takımlardan bir diğeri ise Ricardo Rodriguez yönetimi altında henüz ilk senesinde oyun ve sistem anlamında büyük gelişim kaydeden Urawa Red Diamonds oldu.

    Takımların 2020-2021 karşılaştırmasına göre ligdeki sıralama değişiklikleri şöyle oldu;


 KAWASAKI FRONTALE

Bir önceki sezon Miyoshi ve Morita’yı, geçen sene de Ao Tanaka, Reo Hatate ve Kaoru Mitoma gibi son 2 sezonda ilk 11’inden ve direkt sonuca etki eden 5 oyuncusunu kaybetmişti Kawasaki Frontale.

Geçen sezon temmuz-ağustos arasındaki 9 maçlık deplasman serisinden 6 galibiyet 2 beraberlikle ayrılmışlardı. Özellikle ağustos ayındaki 4 maçta 1 galibiyet 2 beraberlik aldığı seride sadece 3 gol atabilmişti.

Sezon boyunca maç başına gol ortalaması 2,13 olan bir takım için bu dönemdeki en büyük sıkıntı tabii ki Mitoma’nın olmamasıydı. Sonrasında son 8 haftadaki 7 maçta 9 gol atan Leandro Damiao ile kriz anı aşıldı ve şampiyonluk rahatlıkla geldi. Fakat bu kriz anlarında Mitoma aranmadı değil. Bu sezon Mitoma'dan beklenen kilidi açma görevi için Chanathip Songkrasin transfer edildi. Özellikle kapanan rakiplere karşı ve tıkanan oyunlarda rakibi eksiltip, skor yapabilecek teknik yeteneğe ve özel becerilere sahip bir oyuncu.

    Aşağıdaki resimde Kawasaki’nin standart bir hücum aksiyonunu görüyoruz. İsimleri sadece birer örnek olarak kabul edersek, Oklarla gösterilen yerlere koşu yapan oyuncu, topu içeri çevirir ve Damiao ve Marcinho (Ienaga / Hatate) geriden gelerek golü atar. Fakat Kawasaki’nin rakipleri de bunun farkında olduğu için artık o koşu alanlarını 2-3 kişiyle kapatınca tüm iş bu beyaz alana koşu yapacak oyuncunun bireysel yeteneğine kalıyor. Mitoma böyle durumda futsal tarzı yeteneği ile kilidi açıyordu. Ama Mitoma artık yok. Ve rakipler artık Kawasaki’ye karşı daha dirençli. Bu sene çok defa topun buralarda olduğu ama az gollü Kawasaki maçları izleyebiliriz.


    Her ne kadar geçen sene 13 maçta 1 gol 4 asist gibi Kawasaki’nin hücum oyuncusu için zayıf sayılabilecek istatistikler gösterse de, Marcinho’nun bu sene gole katkısının daha yüksek olmasını bekliyorum. Beklemenin yanında göstermek de zorunda…

    Hücum ve ortasaha oyuncuları bir yana Kawasaki’yi takım olarak değerlendirdiğimizde geçen sezon 37 maçta 2 gol 12 asistle oynayan sağ bek Yamane, Kawasaki hücumlarının gizli silahıydı. Stoperde Jesiel-Taniguchi ortasahada da Joao Schmidt olmadığında alternatif konusunda Kawasaki büyük sıkıntılar yaşayabilir.

    Yine de süreklilik ve maksimum performansı gösterme konusunda son 5 yılda olduğu gibi Kawasaki şampiyonluk konusundaki en büyük adaylarda biri. Özgüvenli, istikrarlı ve stressiz! 

YOKOHAMA MARİNOS

2019 sezonunun şampiyonu ama 2020 sezonunun 9.su olan Yokohama Marinos, sezonun 20.haftasında Ange Postecoglou’na veda ederken başka bir Avustralyalı teknik direktör Kevin Muscat ile anlaştığında kafalarda büyük soru işareti vardı. Y.Marinos aynı hücum oyununa devam edebilecek mi?

Hücum anlamında yeterince iyi bir performans göstermesine rağmen sezonun son 6 maçında 3 mağlubiyet 1 beraberlik alarak ancak ikinci olabildiler. 8-0’lık muhteşem Tokyo galibiyeti bir yana sezon boyunca son 10 dk’da attıkları 19 gol ile maç sonlarında rakiplerinin üzerinde büyük baskı kurmuşlardı.

Yokohama Marinos’un son 3 sezonundaki düşüşlerin tamamında savunma oyuncuların sakatlıkları ve düzgün bir savunma bloğunun kurulaması etkili oldu. Biraz da bunu çözmek için stoper Thiago Martins ve sol bek Bunmahtan’ı kaybetmelerine rağmen stopere Eduardo, sol beke de Nagato ve Koike eklemeleri geldi. Ortasahanın merkezinden Ogihara’yı kaybederlerken, henüz 19 yaşında olmasına rağmen J-Ligde ve J2’de 78 maça çıkan siyahi genç Japon Joel Chima Fujita, Japonya’dan Avrupa’ya gitme potansiyeli olan oyunculardan biri.

    Aynı zamanda geçen sezon 40 maçta 23 gol atan Maeda ve 27 maçta 15 gol atan Onaiwu takımdan ayrılmalarına rağmen Vegalta Sendai’den alınan Nishimura ve Çin’den gelen Anderson Lopes, özellikle Maeda’nın yokluğunu giderebilecek kapasiteye sahipler. Onaiwu zaten geçen sezonun 22.haftasında takımdan ayrılınca, Leo Ceara o daha çok oynama şansı bulmuştu. Hücum anlamında oturmuş, oyuncu çeşitliliği ve yetenekli oyuncuları ile Yokohama Marinos’dan bu sene bol gollü ve yine üst sıralarda bir performans bekliyorum.

VISSEL KOBE

2017 yılındaki Podolskili kadroya, 2018de bir de Iniesta’yı ekleyen Vissel Kobe o sezonu lig 10.su olarak tamamlayabilmişti. 2019'da bu kadroya Vermaelen ve Sergi Samper gibi uluslararası oyuncular ve Gotoku Sakai, Yamaguchi ve Nishi gibi yerel eklemeler olmasına rağmen lig ancak 8. sırada fakat İmparatorluk Kupası ile tamamlamıştı. Böylece Vissel Kobe ilk İmparatorluk Kupası’na sahip olmuştu.

2020 yılında Podolski takımdan ayrılırken yavaş yavaş yeni bir yıldızın doğuşunu izlemiştik; Kyogo Furuhashi. Sezona ilk Süper Kupa'sını kazanarak başlayan Vissel, ligi ise ancak düşme hattının 5 puan üzerinde 14.sırada tamamlayabildi. Tabi bu dönemde Asya Şampiyonlar Ligi’nde yarı-final görmek belki de sezonun tek olumlu hareketiydi.

    Geçen sezon ise Furuhashi’nin yanında stoperde Kikuchi’nin büyümesinin yanında Avrupa’dan Japonya’ya dönen forvet Yoshinori Muto ve yine Avrupa’dan dönen bir başka forvet ve milli oyuncu Yuya Osako ile Vissel Kobe 2017den beri süregelen yapılanmasının en başarılı sezonunu geçirdi ve ligi 3.sırada tamamladı.

    Her ne kadar Furuhashi’yi kaybetmiş olsa da Vissel Kobe, Muto ve Osaka’nın yanındaki bir dönemin genç yıldızı Bojan Krkic’i de alarak en umutlu sezonuna başlıyor diyebiliriz. Geçen seneki 38 maçının 13’inde gol yemeyen Vissel Kobe, bu 13 maçın 12’sini kazandı. Aslında Vissel Kobe gol atarsa yenilmiyor da diyebiliriz, geçen seneki 7 mağlubiyetinin 6’sında gol atamamıştı.

    Bu seneki Krkic, Muto, Lincoln, Osako ve Fujimoto’lu yerel ve potansiyelli oyunculardan kurulu hücum çeşitliliğinin yanında stopere Makino gibi yerel anlamda her ne kadar yaşlı da olsa efsane bir ismi ekleyen Vissel Kobe, Kikuchi’nin artan performansı ile beraber bu senenin gol yemeden kazanacak ve ligi üst sıralarında bitirme potansiyeli barındıran önemli takımlarından biri.

    Bir de Vissel Kobe özelinde hepimizin gözü kulağı genelde Iniesta’da oluyor. Artık 37 yaşında olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Geçen sezon ilk defa 12. haftada forma giyebilmişti. Iniestasız 11 haftada Vissel Kobe, sadece 1 kere kaybederken bu süreçte 5 galibiyet almıştı. Bu 11 maçtaki 3+ gol olan maç sayısı ise 2’ydi.

    4-4-2 elmas düzeninde oynayan Vissel Kobe’de Iniestalı ya da Iniestasız, formda ya da formsuz olduğu dönemlerde pas opsiyonunu çeşitlendirmek için Yokohama Marinos’dan Ogihara transfer edildi. Zaman zaman Samper’in ve Iniesta’nın olmaması aslında Vissel Kobe adına faydalı bile olabilir.

    Sezona zorlu bir fikstür ile başlayacak olan Vissel, önce iki deplasman maçında Nagoya ve Urawa gibi savunma ve oyun kontrolü anlamında ligin en zorlu iki takımıyla dışarıda oynayacak. Sonrasında iç sahada Avispa Fukuoka ile oynadıktan sonra yeniden iki deplasman maçına giderek Yokohama Marinos ve Hiroshima'ya konuk olacak. Bu 5 haftalık süreçte Vissel Kobe ufak bir hayal kırıklığı gösterebilir belki fakat sezon sonundaki 8 haftanın 6'sında iç sahada oynayacak. Eğer bu 8 haftaya kadar ilk 3 potasından uzak kalmazlarsa şampiyonluk sürpriz olmaz ve bu potansiyele de sahipler.

KASHIMA ANTLERS

Japonya Ligini 8 defa, lig kupasını 6 defa, İmparatorluk Kupasını 6 defa, Süper Kupayı 5 defa ve Asya Şampiyonlar Ligini de 1 defa kazanarak Japonya futbolunun en başarılı kulübü Kashima Antlers “geyikler” 2016'dan beri şampiyon olamıyor. 

Kırmızılar, Kawasaki’nin altın çağında 2017'de ikinci, 2018'de üçüncü, 2019'da üçüncü, 2020'de beşinci olduktan sonra geçen seneyi de dördüncü sırada tamamladı.

Geçen senenin ilk 6 haftasında 4 mağlubiyet 1 galibiyet aldıktan sonra, 9. Haftadaki 2-2’lik Sapporo deplasmanından ardından Zago ile yollar ayrıldı. Sonrasındaki yardımcı antrenör Naoki Soma yönetiminde aslında pek de kötü bir dönem geçirmeseler bile eylül ayında bir kazanılan bir kaybedilen maçlar ve Yokohama Marinosla Vissel Kobe’nin seri galibiyetleri sonrasında Asya Şampiyonlar Ligi potası yani ilk 3’ün dışında kaldılar.

    Bu seneye 48 yaşındaki İsviçreli teknik direktör Rene Weiler ile başlıyorlar. Nürnberg’den Anderlecht’e oradan Luzern’e sonrasında Mısır’da El Ahly’ye giden İsviçreli isim hem Anderlecht ile hem El Ahly ile her iki takımla da lig ve Süper Kupa şampiyonlukları yaşadı. El Ahly’nin başında çıktığı 44 maçta 94 gol atıp sadece 21 gol yemesi ve 3 mağlubiyet yaşaması kariyerinin parlak sayfalarına yazıldı. Bu üç mağlubiyetinden ikisini Mısır’daki ikinci büyük takımı Zamalek’e karşı her iki maçta kaybetmesi aslında derbilerdeki performansı için soru işareti uyandırmıyor değil…

    Ueda, Araki gibi genç yıldızları ile dikkat çeken, bunların yanında iki Brezilyalısı Everaldo ve Arthur Caike’nin yanında takımın kaptanı ve alt yapıdan Doi ve bir diğer Brezilyalı Juan Alano yokmuş gibi bir de Yuma Suzuki (bir dönem adı anlamsız bir şekilde Fenerbahçe ile anılmıştı) takıma katıldı ki, saydığım bu 7 isim ile Kashima’nın ligde her maç iki gol atacağı yetenekli ve özel oyunculara sahip olduğunu gösteriyor.

     Bu kadar hücum oyuncusu yanında geçen sene sakatlıklardan dolayı sadece bir maçta oynayabilen Bueno’nun dönüyor oluşu, Sapporo’dan alınan Güney Koreli stoper Min Tae-Kim ile savunma merkezini de güçlendirdi Kashima. 

     Kashima kadrosunda diğer bölgelere göre nispeten zayıf gözüken bölge, ortasahanın merkezi gibi duruyor. Sadece Misao ve Diego Pituca ile sezonun tamamı nasıl geçer soru işareti. Ancak Kashima özgüvenini kazandığı takdirde, seri ve bol gollü galibiyetler ile ligin yine ilk 3’ünde yer almaya aday bir kadroya sahip.

    Geçen seneye baktığımızda Kashima’nın en büyük sorunu berabere kalamaması ve iç sahada kaybetmesi olarak gözüküyor. İlk 7 takım içerisinde iç sahadaki 5 mağlubiyeti ile en çok mağlubiyet alana takım. Bunun dışında ligden düşen Tokushima Vortis ile 6 beraberlik yaşayarak ligin en az berabere kalan takımıydı. Geçen sene ilk 3 dışında kalmasına neden olan durum; eylül ayında evinde oynadığı dört içsaha maçının üçünü kaybetmesi olmuştu.

    Bu sene ise covid önlemleri kapsamında farklı bir fikstür denenen Japonya liginde, Kashima ilk 9 haftanın 6’sını evinde oynayacak. Belki de Gamba deplasmanı ile başlamaları bir şans olacak ama Gamba maçı sonrası ilk iç saha maçının da Kawasaki ile olması büyük şanssızlık. Hatta 4. haftada  Vissel Kobe deplasmanına gidecekler. Eğer bu dört haftadan sadece 1 mağlubiyet ile çıkabilirse Kashima, o özgüven ile çok başarılı olacaktır. Ancak kendinizi şampiyonluk yarışında görüyorsanız, bu dört maçta birden fazla mağlubiyet almamalısınız. Bakalım Kashima nasıl bir başlangıç yapacak.

NAGOYA GRAMPUS

Massimo Ficcadenti ile 2019 yılında düşme hattının 1 puan üzerinde kalarak ligde kalan Nagoya Grampus, 2020 yılında lig ikincisi Gamba Osaka’nın 2 puan gerisinde ligi 3.sırada bitirmişti. Ficcadenti’nin katenaçyo oyun sistemi, 2020 yılında ilk 10 takım arasında en az gol atan 2.takım olmasının yanında 34 maçta yediği 28 gol ile ligin en az gol yiyen takımı olmuştu.

2021 yılında (yani geçen sene) Nagoya ligi 5.sırada tamamlarken, 38 maçta attığı 44 gol ile ilk 6 takım arasında en az gol atan takım olurken, yediği 30 golle de en az gol yiyen ikinci takımdı. Bu savunma performansı bir de lig kupası getirmişti. Bunun yanında Asya Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final başarısını göstermelerine rağmen aralık ayında dedikodulara göre daha yüksek bir ücret istediği için ve Ficcadenti’nin sınırları dar futbol anlayışının Kawasaki’yi alt edemeyeceğini düşündükleri için yollar ayrıldı.

    Birçok kişi gibi benim de çok şaşırdığım ve kabul etmekte zorlandığım bir ayrılık oldu. Ficcadenti yerine 2014/15 sezonlarında kendini Japonya tarihine altın harflerle yazdıran Kenta Hasegawa geldi. 2013 yılından J2’den J1’e çıkan Gamba Osaka 2014 ve 2015 sezonlarında iki sene üstüste Japonya şampiyonu olurken, 2014’de Japonya Lig Kupasını, 2014 ve 2015’de ligle beraber İmparatorluk Kupasını da kazanmıştı. Ancak 2018 yılında Tokyo’nun başında geçtiği sezonda altıncı, 2019 yılında ikinci, 2020 yılında altıncı oldular. Geçen senenin bitimine dört hafta kala Yokohama Marinos’a 8-0 yenilmelerinin ardından Tokyo’dan istifa etti.

    Nagoya'dan bahsederken aslında en çok konuşulması gereken konu teknik direktör kadar takımın yıldızı, kaleci Mitchell Langerak. 2018 yılındaki 34 maçın 7’sinde gol yemeyen Avustralyalı kaleci 2019daki 35 maçın 8’inde gol yememişti. Ama 2020’deki 34 lig maçının 17’sinde, 2021’deki 38 lig maçının 21’inde gol yememesi ile lig tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Tüm bunların yanında geçen sene 54 maçta forma giymesi de ne kadar formda olduğunu ve sakatlanmadığını gösteren bir başka istatistik.

    Nagoya sezon öncesinde ligin ortasaha maestrolarından yaşlanmış olsa bile Leo Silva ile sözleşme imzaladı. Bunun yanında stoper Pagnussat da savunmayı güçlendiren bir adım oldu. Hücum için Sagan Tosu’dan alınan Keiya Sento, Kakitani, Mateus ve özellikle de Swierczok üçlüsünün yanında nitelikli bir alternatif olacak.

    Kenta Hasegawa’nın takımlarının en büyük sorunu 2018de ligin dördüncü haftasından sonra 14 haftada sadece bir kere yenilmesinin arından ligin ikinci yarısında 8 hafta maç kazanamaması, 2019 yılının ilk 12 haftasında sadece 4 maçta gol yiyerek hiç yenilmemesi, 2021 yılında ligin sonlarına doğru 6 maçın 5’ini kaybetmesi ve geçen sene ligin ilk 8 haftasında bir kere kaybetmesinin ardından 5 maç üstüste yenilmesi gibi, kontrolü yitirdiği, seri galibiyet ve mağlubiyetler yaşattığı, böyle anlarda sürekli hücum futbolu düşünürken birden savunma futboluna geçmesi gibi radikal kararlar verebilen bir isim. Eğer savunma futbolu oynamak ve kontrollü olmak istiyorsa en doğru yerde ve bunu devam ettirmek isteyeceğini düşünüyorum. Ancak yine bir kayıp serisine girince nasıl reaksiyon vereceğini kestirmek çok zor.

    Hasegawa’nın başarı ve başarısızlık arasındaki keskin çizgisi bir yana Jakub Swierczok’un Asya Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçından önce kullandığı yasadışı bir maddeden dolayı ne zaman forma giyeceği belirsiz. Bir de bunun yanında geçen sezon 50 maçta forma giyen ve 5 gol 8 asistle oynayan sağ kanat Naoki Maeda da Utrecht’e gidince, Hasegawa’nın katenaçyoyu devam ettirmesi tek seçenek gibi gözüküyor.

    Nagoya, sadece Kenta Hasegawa’dan dolayı bu sene ligde, uzun bir dönem ilk 3 yarışında iken sezon tamamlandığında  altıncı ya da yedinci sırada bitirebilir ya da  şampiyonluğu zorlayabilir. Ancak her koşulda da kadro kalitesi ve Ficcadenti’nin mirası ile üst sıraları zorlamasını bekliyorum.

URAWA RED DIAMONDS

Tek lig şampiyonluğunu 2006 yılında kazanan Urawa Red Diamonds, buna rağmen Asya Şampiyonlar Ligi’ni 2007 ve 2017’de iki defa kazanıp, 2019’da final oynayarak uluslararası alanda Japonya’nın en başarılı takımı. 

Fakat 2018 yılından bu yana ilk 4 içerisinde hiç yer alamadı. Geçen seneye Ricardo Rodriguez ile başlayan kırmızılar, ligi altıncı sırada tamamlarken, geçen sezona Kasper Junker ile başlamaları, sezon ortasında bir diğer Danimarkalı Scholz, Hiroki Sakai ve Ataru Esaka’yı eklemeleri ve bu sene de Inukai ve Karlsson takviyeleri ile hepsi aynı anda oynayabildiği takdirde isim bazında mükemmel bir kadro kurdular diyebiliriz.

Bu kadar kaliteli ismin yanında özgüvenli, dengeli ve kontrollü bir futbol oynatan Ricardo Rodriguez geçen sene fazlasıyla umut vermişti. Bu dengeli ve kontrollü oyunun bir diğer katkısı da 19 yaşındaki ABD doğumlu siyahi Japon kaleci Zion Suzuki’nin oynadığı 15 maçın 6’sında gol yememesiydi. Hatta öyle ki mayıs ayında kaleye geçtikten sonra lig+kupa olarak 5 maçta gol yememişti.

    Özellikle geçen seneden gelen dengeli, kontrollü kimi zaman da risk alabilen yapısı ile R.Rodriguez ve Urawa’dan kimsenin beklemediği bir başarıyı bu sene görebiliriz. Kasper Junker geçen sene 38 lig maçının 21’inde forma giymişti. Bu sene daha fazla forma şansı bulması ile ve Karlsson’la Urawa’nın kim zaman çektiği gol sorununu da çözeceklerini düşünüyorum.

FC TOKYO

2018 yılından Kenta Hasegawa ile yeni bir yapılanma ve yükseliş yaşamak isteyen FC Tokyo, sezonu altıncı sırada bitirmişti. 2019 yılında ligi ikinci sırada tamamlarken bir de lig kupasını müzesine götürmüştü. 

2020 yılında Asya Şampiyonlar Ligi ve lig altıncılığı çok iyi olmasa bile umut vaat eden bir görüntü verirken, geçen sene nisan-mayıs aylarında ardarda alınan 5 mağlubiyet ve kasım ayında Yokohama Marinos’a kaybedilen 8-0’lık maç Tokyo-Hasegawa birlikteliğinin sonu oldu.

Bu sezona, aynı Galatasaray teknik direktörü Torrent gibi önce Barcelona akademisinden yetişen, sonra Angola’da danışmanlık yapan, ardından New York City’de yardımcı antrenörlük görevinde bulunan Albert Puig getirildi. Puig 2020 yılından beri teknik direktör olarak yer aldığı Japonya’da, Albirex Niigata ile ilk sezonunda J2’de on-birinci, geçen sene de altıncı olduktan sonra bu sene Tokyo’nun başına geçti.

    Sezon başı transferlere baktığımızda Vegalta Sendai’den alınan Polonyalı kaleci Jakub Slowik, Japonya ligi özelinde takımın değerini üst sıralara çıkarabilecek bir isim. Slowik dışında stopere alınan Yasuki Kimoto kale+stoper anlamında nokta atış başarılı transferler olarak gözüküyor.

    Ancak Tokyo’nun genel sorunu kaliteli isimlerinin yaşlı, yetenekli oyuncularının çok genç olması gibi gözüküyor. İlk 11’de oynaması muhtemel isimlere bakınca Nagatomo (sol bek) 35 yaşnda, Takahagi (ön libero) 33, Morishige (stoper) 33, Aoki 32 (ön libero), Nagai (santrafor) 32, Adailton (santrafor) 31, Higashi (ofansif ortasaha) 31, Diego Oliveira (31) yaşında.

    Tüm bu yaşlı isimlerin yanında parlayan genç forvet Tagawa ise Portekiz’e transfer oldu.

    Albert Puig ile yeniden başlamak isteyen Tokyo, yaşlı kadrosu ve genç oyuncuları ile tahminimce sezon boyunca Ronaldinho stilindeki Leandro ile bazen ağızları açık bırakacak kadar iyi oynarken, birden sert düşüşler de yaşayabilecek gibi geliyor. Puig’in Tokyo’ya hangi sistemi öğreteceği, Leandro, Adailton, Diego Oliveira ve hatta Bruno Uvini, dörtlü Brezilyalısı ile ne kadar başarılı olabileceği büyük soru işaretleri tabi. Tokyo eğer ilk 5'e girebilirse büyük sürpriz olur. Tahminimce 8. ile 12. sıralar arasında çıkışları ve düşüşleri olan bir sezon geçirecektir.   

SANFRECCE HIROSHIMA

2012-2015 arasındaki 4 sezondaki 3 şampiyonluk ile altın çağını yaşayan morların takımı Hiroshima artık o günlerin çok uzağında. 2016’da bir puanla ligde kalan Hiroshima, o günden bugüne ilk 5’e hiç giremedi. 

Geçen sezonu 12 galibiyet, 13 beraberlik, 13 mağlubiyet ile tamamladılar. Bunun sonucunda da 4 sezon ve 165 maçın ardından Hiroshi Jofuku ile yollar ayrıldı ve uzun yıllar önce Galatasaray’ı çalıştıran Michael Skibbe ile anlaşıldı.

İlk ve tek profesyonel kupasını 2008/9 yılından Galatasaray ile Türkiye Kupası’nı kazanarak yaşayan Alman teknik direktör, sonrasında E.Frankfurt, Eskişehirspor, Hertha Berlin, Karabükspor, Grasshoppers, Yunanistan milli takımı, B.Dortmund genç takımı ve Al Ain’de geçirmiş olsa bile B.Dortmund u19 takımı hariç hiçbir takımda 2 puan ortalamasını geçemedi.

    Geçen sezonki kadrodan, aslında sezon ortasında ayrılan demek daha doğru olur tek önemli isim, merkez ortasaha olarak oynayan Hayao Kawabe oldu. Ayrılan isimlere baktığımızda buraya defansif ortasaha Rhayner’i de yazabiliriz.

    Alınan oyunculara baktığımızda ise takımın çehresini değiştirecek önemli bir isim göremiyoruz.

    Aslında Hiroshima geçen sene özellikle kadro kalitesinin çok altında kalmıştı. Skibbe’nin nasıl bir oyun tarzı deneyeceği ve ilk sezonunda ne yapacağını görmek lazım. Fakat Hiroshima çok da umut vaat etmiyor. İlk 5’e gireceklerini zannetmiyorum. Eğer puan durumu sıkışık olursa 8-12. sıralar arasında kendine yer bulabilir yine. Tabii puan tablosunu direkt olarak etkileyecek üç isim var, Ezequiel, Junior Santos ve Douglas Vieira.

    Douglas Vieira geçen sene birçok maçı kaçırmasına rağmen 22 maçta 6 gol atmayı başarmıştı. Gözüken tabloya göre yine sakat. Ezequiel ve Junior Santos gibi iki Brezilyalı forvet oyuncusu ise her ikisi de geçen sene 40 maç üstü oynamış olsalar bile toplamda 11 gol atabildiler. Hiroshima’nın başarısı yine bu üç oyuncunun üzerinde olacak.

    Bir ekleme yapmam gerekirse, bu üç oyuncunun formsuzluğu aslında 23 yaşındaki Yuya Asano’yu daha ön plana çıkarıyor. Tabi bir de 19 yaşındaki sol kanat oyuncusu Shunki Higashi geçen sene 40 maçta forma giymişken, bu sene, bu kadro yapılanmasında daha da büyüyebilir.

AVISPA FUKUOKA

2020 sezonunda lider Tokushima ile aynı puanda ama J2’yi ikinci sırada bitirerek J-Lig’e yükselen Avispa Fukuoka, geçen sene nisan-mayıs ayında ardarda aldığı 6 galibiyet ve olimpiyat arası sonrasındaki 8 maçlık dönemde aldığı 5 galibiyet ve 1 mağlubiyet ile ligi 8. sırada bitirerek herkesi fazlasıyla şaşırtmıştı.

Bu muhteşem sezondaki en özel isimlerden biri sağ bek olan Emil Salomonsson 34 maçtaki 3 gol 6 asistlik performansı ile dikkatleri fazlasıyla üstüne çekmesine rağmen İsveç’e Göteborg’a geri döndü. Bunun dışında 35 maçta forma giyen defansif ortasaha Caue takımdan ayrılırken, 20 maçta 4 gol atan forvet Bruno Mendes, Cerezo Osaka’ya, beklentilerin altında kalsa da 19 maçta 7 gol atan John Mary de Suudi Arabistan’a transfer oldu.

    Avispa bu eksiklerin yerini Urawa’dan alınan ofansif ortasaha Tatsuya Tanaka ve geçen sezon 2.ligde 42 maçta 22 gol 8 asist ile oynayan Lukian ile kapattı. Özellikle Lukian transferi fazlasıyla heyecan verici.

    Takımı J-Lig’e çıkaran Shigetoshi Hasebe ile 3.sezonunu yaşayacak olan Avispa Fukuoka, bütçe ve tek tek isimler konusunda pek de umut vaat etmiyor gibi gözükse de şimdiye kadar gösterdikleri ile ben yine ligde kalacaklarını ve birçok maçta büyük sürprizlere imza atacaklarını düşünüyorum.

HOKKAIDO CONSADOLE SAPPORO

Kaptan Tsubasa serisinin çalışkan ortasahası Hikatu Matsuyama’nın şehri Sapporo, 2018 yılında ligi 4. Bitirdikten sonraki üç sezonda da ilk 10’a giremedi.

2006 yılında Sanfrecce Hiroshima ile Japonya’ya giriş yapan Sırp teknik direktör Michael Petrovic ile zaman zaman kontrolsüz ve çılgınca hücum tercih etmesine rağmen, yediği 50 gol ile geçen seneki ilk 11 takım arasında en çok gol yiyen ikinci takımdı.

Geçen sezon takımda en çok forma giyen 16 isimden öyle üç ismi kaybettiler ki, bu sene gol yollarında sıkıntı yaşamaları muhtemel. 17 maçta 14 gol atan Anderson Lopes zaten sezon ortasında Çin’e gitmişti. Takımın hücumdaki yetenek faktörünün %60-70’ini karşılayan Chanatip, Kawasaki’ye transfer oldu. 39 yaşında olmasına rağmen 29 maçta 1 gol 6 asist ile yedek kulübesinden maçı değiştirmek için tercih edilen bir numaralı isim Jay Bothroyd da takımdan ayrıldı.

    Sağ beke alınan Daigo Nishi, Chanatip yerine alınan ve Ficcadenti’nin katenaçyosunda yeteneklerini gösteremeyen, serbestliğini kaybeden Gabriel Xavier, 35 yaşındaki Urawa efsanesi forvet Koroki ve geçen sezon Avustralya’daki 26 maçta 9 gol ile oynayan genç Riku Danzaki ile nokta atış transferler yaptılar.

    Sapporo’nun transferleri ile daha dengeli ve özellikle Gabriel Xavier ile gole daha yakın olacağı bir sezon geçireceğini düşünüyorum. Ancak Petrovic’in kaybetme serilerindeki hatalı ve inatçı tercihleri Sapporo’yu üst sıraya taşımaktan mahrum bırakıyor. Hal böyle olunca sezonu orta sıralarda tamamlamalarını bekliyorum.

GAMBA OSAKA

Geçen sene Ağustos-Eylül dönemindeki 10 maçta 3 galibiyet 5 mağlubiyet alan Gamba Osaka, savunma sorunlarını çözünce ve ekim-kasım döneminde seri halde 3 galibiyet alarak düşme hattının 8 puan üzerinde ligde kalmayı başardı.

Gamba Osaka açısından sezonun henüz başında ilk 7 maçta attığı 1 gol aslında kötü günlerin habercisi gibiydi. 2020 sezonunu lig ikincisi olarak bitiren bir takım açısından herhalde daha kötü bir başlangıç olamazdı.

Sezona teknik direktör değişikliği ile başlayacaklar. Takımın başına, geçen sezon Oita Trinita ile ligden düşen Tomohiro Katanosaka ile girecekler. Oita’nın başındaki 6 sezonda ve 251 maçta, 2021 sezonunu ligin en az gol atan iki takımından biri olarak (38 maç 31 gol) 2020 sezonunu en az gol atan 3 takımından biri olarak (11.sırada tamamladılar ligi, 38 maç 36 gol) tamamlarken. 2019 sezonunda ise ligi Oita ile dokuzuncu sırada tamamlarken ligin en az gol yiyen 5.takımı ve en az gol atan 5. Takımı olarak tamamlamıştı.

Gamba Osaka belli ki, az gollü de olsa sonuç odaklı bir tercihte bulunmuş. Ligde kalacak kaliteli isimlere ve genç yeteneklere sahip olsalar da, özellikle teknik direktör tercihi ve kadro genişliği açısından yapılanma sezonu yaşayarak orta sıra takımı olmalarını bekliyorum.

CEREZO OSAKA

2017 yılında Lig Kupası ve İmparatorluk Kupası ile geçen çifte kupalı sezon ve lig üçüncülüğü derken, 2018’in başında kazanılan Süper Kupa sonrasında sezonun yedinci sırada bitirilmesi. 2019’daki beşincilik, 2020’deki dördüncülük Osaka şehrinin mor-beyazlılarını umutlandırmıştı. Ancak geçen sezon şehrin diğer takımı Gamba’nın 4 puan üzerindeki 12.lik büyük hayal kırıklığı yarattı. Buna rağmen teknik direktör Akio Kogiku ile tamamlanan sezondan sonra devam etmeyi tercih ettiler.

Geçen sezon 45 maçta 8 gol 6 asistle oynayan sağ kanat Tatsuhiro Sakamoto Belçika’ya giderken, 38 maçta oynayan stoper Ayumu Seko’nun Grasshoppers’a gitmesi yetmiyormuş gibi, bir diğer stoper Pagnussat’ı Nagoya’ya, 40 maçta forma giyen defansif ortasaha Fujita da Sagan Tosu’ya gitti. 38 yaşında olmasına rağmen efsanevi golcü Yoshito Okubo da 8 gol attığı sezonun ardıından futbolu bıraktı.

    Cerezo Osaka adına ayrılan bu isimler bir yana büyük umutlarla transfer edilen Adam Taggart tüm sezon sadece 19 maçta forma giyip 3 gol atabilmişti. Zaten sezonun ilk 10 haftasını covid önlemlerinden dolayı kaçırmıştı. Böyle bir sezonda 22 yaşındaki Mutsuki Kato attığı 13 gol, 23 yaşındaki sağ kanat Tatsuhiro Sakamoto oynadığı 45 maç ve 19 yaşındaki stoper Ryuya Nishio oynadığı 45 maç ile geçen sezondan bu sezona kalan güzellikler oldu diyebiliriz.

    Sezon başında sol beke alınan Yamanaka, sağ beke alınan Maikuma, ortasahanın merkezine takviye edilen Suzuki ve forvete alınan Bruno Mendes ile takımı üst seviyeye çıkarabilecek bir kadro kalitesinden uzak kaldılar.

    Cerezo Osaka’nın özelikle Seko ve Pagnussat’ı fazlasıyla arayacağını düşünüyorum. Gençleştirme hareketinin sancılarını çekecekleri bir sezon geçireceklerdir. İlk 6-7 takım arasına girerlerse sürpriz olur. Yine 10-12.sıralar civarında sezonu tamamlamalarını bekliyorum.

KASHIWA REYSOL

2018 sezonunda ligden düşen ama 2019 sezonunda yeniden J-Lig’e yükselen Kashiwa Reysol, 2020 sezonunda evindeki son 12 maçta sadece 2 defa kazanabilmesine karşın ligi yedinci sırada bitirince 2021 için umutlu olacağını göstermişti. Fakat geçen seneki bir aylık olimpiyat arasından sonraki 6 maçta 4 galibiyet alamasalardı büyük ihtimal ligden düşeceklerdi. Ligi de düşme hattının 5 puan üzerinde tamamladılar.

71 yaşındaki Brezilyalı teknik direktör Nelsinho Baptista ile dördüncü sezonuna başlayacak olan sarılar, bu sene birçok kişi tarafından düşmeye aday gösteriliyor.

Hücuma Vissel Kobe’den Douglas ve Urawa Red Diamonds’dan Yuki Muto alınmasına rağmen geçen sene sonlarına doğru takımdan ayrılan Esaka, Kashiwa’nın hücum gücünü yarı yarıya düşürdü diyebiliriz. Bunun yanında takımın Brezilyalılarından ortasaha Richardson ve forvet Cristiano da ayrıldı. Geçen sezonun ikinci yarısını Oita’da kiralık geçiren forvet Hiroto Goya da Kashiwa’ya dönmedi, bir de ortasahada oynayan ve hücumu çeşitlendiren Yuta Kamiya da ayrılınca formsuz Matheus Savio ile Kashiwa bu sezon nasıl gol atacak merak konusu…

    Zaten geçen sene de 38 maçın sadece 7’sinde 2+ gol atmayı başarmışlardı, bunun yanında gol yemediği maç sayısı 7’ydi.

    Kashiwa bu sezon umutlardan uzak, genel takım değerine bakınca hayal kırıklığı yaratacak gibi duruyor. Düşmeleri sürpriz olmayacaktır.

SHIMIZU S-PULSE

2017’de J-Lig’e döndüğünden beri sırasıyla ligi;

2017’de düşme hattının 2 puan üzerinde,
2018’de lig 8.si,
2019’da lig 12.si ama düşme hattının 3 puan üzerinde,
2020’de düşme play-out’u oynama,
ve 2021’de (geçen sene) düşme hattının 6 puan üzerinde tamamlayan Shimizu S-Pulse, bu sene kadrosunu daraltırken, nokta transferler ile aslında kadrosunu iyileştirmiş oldu.

Shimizu S-Pulse geçen sezon son 10 dk’da yediği 16 gol ile bu zaman diliminde ligin en çok gol yiyen takımıydı. Geçen sezon bir-iki maçta forvet Thiago Santana’nın neden tercih edilmediğini sorduğumda, Japon bir gazeteci “iyi mi olduğunu düşünüyorsun 😊” diye bir cevap vermişti. Açıkçası çok şaşırmıştım. Sezon tamamlandığında ortaya çıkan tabloda, Thiago Santana attığı 14 golle takımın en golcü ismiydi. En çok gol atan ikinci ismin 4, diğer isimlerin ise 3 golde olduğunu düşününce Shimizu özelinde demek ki gayet iyiymiş!

    Bu sene forvet bölgesine doğrudan bir transfer gerçekleştirmezlerken, hücuma yönelik ortasaha anlamında Kashiwa Reysol’den gelen Yuta Kamiya ve Kashima’dan alınan Ryohei Shirasaki, Thiago dışında gol yollarında fazlasıyla yardımcı olacaktır.

    Bunun yanında ortasahayı güçlendirmek için Sagan Tosu’dan alınan Matsuoka geçen sezonun ikinci yarısından itibaren Ronaldo ile beraber Shimizu ortasahasında pek de kötü oynadılar diyemeyiz.

    Geçen sezona 64 yaşında İspanyol teknik direktör Lotina ile başlayan Shimizu, sezonun son 4 haftasında yardımcı antrenör Hiroaki Hiroaka ile çıkmıştı. Bu 4 maçta 1 beraberlik 3 galibiyet alarak ligde kalma yarışında rahat bir nefes almışlardı.

    2017’den beri geçen 5 sezonda 2018 yılı hariç hep düşme korkusunu yaşayan Shimizu’nun bu sene bu korkudan uzak ama ilk 10’da yer alamayacağı bir yıl geçireceğini düşünüyorum. Ayrıca önceki yıllara nazaran savunma anlamında da daha sert ve kontrollü olmasını bekliyorum.

 SAGAN TOSU

Transfermarkt verilerine göre ligin en düşük bütçeli takımı olan Sagan Tosu aynı zamanda 2021 sezonu öncesinde kadrosunda en fazla değişiklik yapan takımların başında geliyor. 

2018 ve 2019 yıllarında averajla ligde kalan, 2020’de 34 maçta aldığı 15 beraberlikle düşme hattına yine yakın olsa da bu sefer potanın 8 puan üzerinde bitiren Tosu, son 10 haftadaki kötü sonuçlarına rağmen ligi yedinci sırada bitirerek dikkatleri üzerine çekmişti.

Tosu’nun geçen seneki düşüşünün temel noktası, sezon ortasında Shimizu’ya giden 20 yaşındaki merkez oyuncusu Daiki Matsuoka ve St.Truiden’e giden forvet Daichi Hayashi oldu dersek pek de yanlış bir değerlendirme yapmamış oluruz. Geçen senenin duran toplardan en çok gol yiyen ikinci takımı olan Sagan Tosu, sezon başında stoperlerinden Eduardo’yu Yokohama Marinos’a kaptırdı.

    Son 5 yılda Kamada (E.Frankfurt), Gonda (Portimonense), Kato (Widzew Lodz), Hayashi (St.Truiden) doğrudan Avrupa’ya gönderdiği oyuncular.

    Sezon başından Montedio Yamagata’nın 40 yaşındaki yardımcı antrenörü Kenta Kawai ile anlaştılar. Kadro kalitesine ve yabancı oyunlara baktığımızda Sagan Tosu’nun sezon boyunca düşme potasına yakın olacağını düşünüyorum. Yine altyapıdan çıkabilecek oyuncular için yeterli fırsatı, imkanı vereceklerdir. 

    Bunların yanında geçen sene Tokushima Vortis ile 36 maça çıkan 7 gol 2 asist ile oynamasının yanında tekniği ile dikkatleri çeken Kawasaki’nin oyuncusu Taisei Miyashiro’yu kiradılar. Miyashiro için bir başka düşme potasındaki takımda parlama imkanı doğdu diyebiliriz. Miyashiro’nun önünde oynamasını beklediğim Kashima’dan kiralanan Yuki Kakita da bir diğer parlayacak isim potansiyeline sahip.

SHONAN BELLMARE

Japonya’da ne yaptığını tahmin etmekte en zorlandığım takımların başında Shonan Bellmare geliyor. 

2018de J-Lig’e döndüklerinde o sezonun en az gol atan ikinci takımı olmasına rağmen düşme hattının sıkışıklığından faydalandı ve düşme hattının 2 puan üzerinde ligin en çok beraber kalan takımlarından biri olarak ligde kaldı.

2019’da düşme play-out’u ile ligde kalmayı başardı. Bu sefer ise ligin en çok gol yiyen ikinci takımıydı. 

2020’de son sırada kalarak ligden düştü ama Covid sebebiyle düşme kaldırılmıştı. 2021’de yani geçen sene ise 38 maçta 16 beraberlik alarak yine düşme hattının sadece 1 puan üzerinde olarak ligde kalmayı başardı.

    Geçen sezonun ilk 25 haftasında 12 mağlubiyet alan mavi-yeşiller, son 13 haftada 4 galibiyet 6 beraberlik ile ancak bir puan farkla ligde kalmayı başardılar.

    Yapılan bir araştırmaya göre, istatistikler özelinde bir takımın averajı eğer -10’dan az ise, o takım ligden düşmüyor. Shonan’ın da sırrının bu olduğunu söyleniyor. Eksi averajı mağlubiyetler getiriyorsa, sadece berabere kalarak ligde tutunmanın örneği Shonan.

    Sagan Tosu ile beraber takım bütçesi olarak ligin altlarında yer alıyorlar. Yabancı oyuncu sayısı az ve iki yabancı forveti Elyounoussi 33, Wellington da 34 yaşında.

    Geçen sene kim kaç dakika forma giymiş diye baktığımızda, stoper Hirokazu Ishihara 21 yaşında ve takımın en çok forma giyen ismi, ikinci sırada 19 yaşındaki genç kaleci Kosei Tani var. 

     17 yaşındaki stoper Tanaka 44 maçta forma giyerek en çok süre alan üçüncü isim. 22 yaşındaki stoper Koki Tachi, 23 yaşındaki forvet Yuki Ohashi, 20 yaşındaki forvet Shuto Machino, 18 yaşındaki sol kanat Taiga Hata ve 20 yaşındaki sağ kanat Masaki Ikeda’yı düşündüğümüzde, Avrupa takımlarının da Japonya’ya ilgisi arttığı bir dönemde, genç oyuncularını kaybederse eğer Shonan, çok sıkıntılı bir sezon geçirecektir. Düşme adaylarımdan biri.

JUBILO IWATA

2019 yılında düştüğü J-Lig’e bir yıl aradan sonra J2 şampiyonu olarak dönen Jubilo Iwata, geçen sene oldukça uzun ve zorlu olan 42 haftalık J2’de 5 mağlubiyet alarak 91 puanla şampiyon olmuştu. Sezona teknik direktör değişikliği ile başlayacaklar. Geçen sene Ventforet Kofu ile J2’de lig üçüncü olan Akira Ito, Iwata’nın yeni teknik direktörü oldu.

Sezon öncesi Iwata açısından en kötü durum, geçen sezonun en çok forma giyen ve 22 gol atan ismi Lukian, Avispa Fukuoka’ya transfer oldu. Lukian dışında, geçen sezonun ortasında Stuttgart’a transfer olan genç stoper Hiroki Ito da 2021 yılının tamamını düşündüğümüzde ayrılan bir diğer önemli isim. Bu iki isim dışında geçen senenin en çok forma giyen 12 ismi takımda kaldı.

    Bu sezona başlarken stopere Brezilyalı Ricardo Graça, sol beke Yokohama FC’den Yutaro Hakamata, ortasahanın merkezine Brezilyalı Dudu ve Vegalta Sendai’den Rikiya Uehara, forvete Omiya Ardija’da geçen sene 9 gol atan Atsushi Kurokawa, Urawa’dan Kenyu Sugimoto ve Yokohama FC’de geçen sezon 3 gol atan Ryo Germain takviyeleri yapıldı.

    Jubilo Iwata geçen sene J2’de şampiyon olurken yaşadığı 5 mağlubiyetin 3’ünü ilk 6 haftada görmüştü. Sonrasındaki 36 haftada sadece 2 defa kaybettiler. İçsaha ve dış sahada aldığı galibiyet sayıları hemen hemen eşitken içsahada 40 gol atıp 25 gol yemişlerdi. Deplasmanda ise 35 gol atıp 17 gol yediler. Özellikle ligin son 19 haftasında hiç kaybetmemeleri inanılmaz ötesi bir performans.

    Bu sezona da Avispa, Shimizu, Kyoto, Gamba maçları ile başlayıp 5.haftada Urawa ile oynayacaklar. İlk 4 haftada 6+ puan alabilirler. Kadroları ve rakipleri buna müsait. Eğer sezon açılışındaki ilk dört haftada kötü bir giriş yaparlarsa sonrasındaki Urawa, Kashiwa ve Kawasaki maçları ile krize girmeleri muhtemel. Geçen seneki çekirdek kadroyu Lukian hariç korudukları için az bir puan farkıyla da olsa ligde kalmalarını bekliyorum.

KYOTO SAGNA

2010 yılında düştüğü J-Lig’e bu sezon, 12 yıl aradan sonra döndü Kyoto Sagna.

Geçen sene J2’de Jubilo Iwata’dan sonra en az yenilen takım olması bir yana ilk 7 takım arasında en az gol atan (42 maçta 59 gol) ve yediği 31 gol ile ligin en az gol yiyen takımı olmuştu. Geçen seneki şampiyonluğun mimarlarından Güney Koreli teknik direktör Gwi-Jae Jo ile devam ediyorlar bu sene.

Kyoto açısından geçen senenin en ilginç istatistiklerinden biri 13 maçı 0-1 gol aralığında biterken, 7 maçı ise 0-0 tamamlandı. Özellikle ligin sonlarında biraz da J-Lig’e yükselme ihtimalinin verdiği stresle son 3 maçını 0-0 bitirmeyi başardılar.

    Geçen sezonun en çok forma giyen ismi Hollandalı stoper Jordy Buijs, ikinci lig takımı Fagiano Okayama’ya transfer oldu. Bir de yedek kaleci Keisuke Shimiu, Cerezo Osaka’ya gitti. Bu iki dışında geçen sene forma giyen 13 ismin tamamı bu sezon da Kyoto kadrosunda yer alıyorlar.

    Bu sene takıma, Japon-Ganalı stoper Tawiah, ön liberoya Daiki Kaneko, geçen sene Cerezo’da 28 maçta 1 gol 2 asist yapan forvet Yuta Toyokawa ve Nagoya’da 32 maçta 7 gol 5 asist ile oynayan forvet Ryoho Yamasaki eklendi.

    Genel kadrosunu koruyup Tawiah, Kaneko ve Yamasaki gibi üç nokta transfer yapan Kyoto’nun geçen seneki az gollü ve 1-0 kazanmayı amaçlayan futbolunu devam ettireceğini düşünüyorum. Bu oyun tarzında Yamasaki takımın en kilit isimlerinden biri olacaktır. Tabi bir de her ne kadar 36 yaşında olsa da geçen sene 21 gol atan ve kariyerinde gol krallığı bulunan Utaka var.

    Kyoto’nun gerek futbol anlayışı, gerekse de mevcut kadrosunun J-Lig için yetersiz olduğunu düşündüğümden dolayı bu sene düşmesini beklediğim takımlardan biri. Sezona da Urawa maçı ile başlayacaklar. Ancak esas puan alacakları dönem, 6. Haftadaki Vissel Kobe deplasmanına kadar olan Cerezo Osaka, Jubio Iwata, Shonan ve Tokyo maçları. Eğer bu 4 maçlık seriden, hatta Urawa ve Vissel Kobe’yi de sayarsak, 6 maçlık seriden en az 6 puan ile çıkamazlarsa sonrasındaki nispeten kolay fikstürde de kriz yaşayabilirler. 

Bu değerlendirmeler ışığında 2022 sezonu lig sıralaması tahminim şu yönde...


Bu çalışmayı yaparken özellikle bir twitter hesabından ve web-sitesinden bahsetmemek olmaz,

twitter.com/R_by_Ryo 'nın web-sitesi : ryo-n7.github.io/

şimdiye kadar futbol adına gördüğüm, bireysel en iyi internet sayfası olabilir. Bu sayfanın Japonya ligini yazması da bizim şansımız sanırım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder