4 Haziran 2022 Cumartesi

AFC u23 Asian Cup - 1.Maçlar

 

    AFC u-23 Asian Cup

    2013 yılında Asya Futbol Federasyonu 22 Yaş-Altı turnuvası olarak oynanan, Asya ülkelerinin genç futbol takımlarının turnuvası, 2016’dan sonra AFC U-23 Championship olarak oynandıktan sonra şimdilerde (2022) AFC U23 Asian Cup ismiyle oynanıyor.

    Her iki yılda bir düzenlenen turnuvada, ilk 3 takım olimpiyatlara katılmaya hak kazanıyor.

    2022 yılındaki turnuvada Özbekistan’ın ev sahipliğinde oynanıyor.

    2013 yılından beri düzenlenen turnuvanın en başarılı ülkelerine baktığımızda, açık ara en başarılı futbol ülkesi Güney Kore olarak gözüküyor. 2020’de şampiyon olarak, 2016’da finalde kaybeden Güney Kore, 2013 ve 2018’de de turnuvayı 4. Tamamladı. Bu başarı sırasını dikkate aldığımızda 2ikinci sıradaki en başarılı ülke ise Irak! Kıtanın en büyük futbol ülkesi Japonya ise 2013’den bu yana sadece bir defa o da 2016’da şampiyon olması dışında yarıfinali dahi hiç göremedi. Diğer yandan Dünya Kupası’nın değişmez ülkesi Suudi Arabistan ise hiç şampiyon olamadığı gibi iki defa finalde kaybetmesi dışında ilk 4 içerisinde yer alamadı.

Dört grupta 4 takımın mücadele ettiği turnuvanın ilk maçları tamamlandığında oluşan tabloya bakarsak,

A grubunda,
Ev sahibi Özbekistan, İran, Katar ve Türkmenistan yer alıyor.

A grubunun ilk maçında İran, iyi oynadığı maçta, Katar’a karşı, 87de geriye düşmesine rağmen 90. Dk’da bulduğu golle sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı. İranlı Khalaji’nin 90.dk’da attığı gol turnuvadaki en güzel gol sıralamasına şimdiden girdi.

Transfermarkt’ın piyasa değeri verilerine göre, İran’ın en değerli ismi 20 yaşındaki merkez ortasaha Yasin Salmani olarak gözüküyor. Son yıllarda her ne kadar Avrupa’nın farklı ülkelerinde oynayan hücum oyuncuları dikkat çekse de İran futbolu, söz konusu milli maçlar olunca düşük skorlu ve neredeyse gol yemeyerek kazandığı maçlarla dikkatleri üzerine çıktı. Bu da aslında genç takıma da yansımış gibi duruyor. Takımın en değerli isimleri ve yaşlarına göre ligde en fazla forma giyen isimler genellikle merkez ortasaha ve savunma bloğundan olan futbolcular.

Gerek ülkesinde düzenlenecek dünya kupasında fark yaratmak isteyen gerekse de liginde oynattığı her ne kadar yaşlı olsa da Avrupalı ve Güney Amerikalı birçok yıldız isimle dikkatleri çeken Katar ise, gerek nüfusu gerekse de coğrafi şartları gereği şimdilik bir futbol ülkesi olmaktan uzak bir görüntü veriyor. Bu turnuvada takımın en değerli isimleri gözüken 21 yaşındaki iki kanat forvetin de ligde 30 maç üstü oynaması bir şans aslında. 2016’daki turnuvanın oyuncusu seçilen Ali Almoez sonraki yıllarda Katar futbolunda adından söz ettiren bir isim olmuştu. Şimdi de bu turnuva sonrasında Ahmed Al Ganehi ve Hashim Ali aynı etkiyi yapabilecek mi acaba…


A Grubu’nun diğer maçında ev sahibi Özbekistan, tek kale oynadığı maçta Türkmenistan’ı ancak 76.dk’da penaltıdan attığı golle yenebildi. Özbekistan’ın %69 topla oynayıp 22 şut çektiği ve 10 korner kullandığı maçta, 10 numaralı kanat forvet Jasurbek Jaloliddinov tekniği ve performansıyla dikkat çekti. Özbekistanlı oyuncuların piyasa verilerine baktığımızda ise İran’dan farklı olarak hep hücum oyuncularını görüyoruz. Takımın en değerli ismi 3’ü Asya Şampiyonlar Ligi’nde olmak üzere Nasaf Qarshi forması ile 16 maçta 6 gol atan 20 yaşındaki forvet Khusayin Norchaev olarak görünüyor. Shomurodov’un Roma’ya transferi belli ki genç Özbek forvetleri heyecanlandırmış.

211 ülkenin yer adığı FIFA ülkeler sıralamasında 134. Sırada yer alan Türkmenistan ise bir futbol ülkesi olmaktan çok uzakta, en azından savunma yaparak ve duran toplar üzerinden gol bulmaya çalışmasını A Milli takımından sonra genç milli takımına da aktarmış gibi duruyor. Özbekistan karşısında duran toplar hariç çok kötülerdi. Zaten FIFA sıralamasına bakarsak, 154.sıradaki Malezya ve 144. Sıradaki Kuveyt’ten sonraki en kötü durumdaki ülke Türkmenistan. Hatta öyle bir durumlarda ki birçok oyuncusunun Transfermarkt verileri dahi yok.

B grubunda,
Avustralya, Irak, Ürdün ve Kuveyt yer alıyor.

Her ne kadar yıllardır savaş ve iç karışıklıkla mücadele etse de Irak, son 5-6 yılda gerek A milli takımı gerekse de genç milli takımları ile futbolda dikkat çekmeye başladılar. Son 2-3 yıldır dikkat çeken bir diğer ülke de Ürdün. Zaten Asya’da futbol denince akıllara gelen ilk 4 ülkeden biri olan Avustralya bu takımların çok çok üzerinde.

Transfermarkt’in değerleme sistemi daha çok Avrupa ve İngiltere merkezli olduğu için söz konusu da Avustralya olunca bu değerleme sistemini bir kere daha düşünmek gerekiyor. Fakat bu turnuvada Avustralya adına, sezon boyunca takımı Adelaide United’da 22 maça çıkan önlibero Louis D’Arrigo, yine Adelaide’de 21 maçta forma giyen 21 yaşındaki kaleci Joe Gauci, 22 maçta forma giyen ofansif ortahsa Ramy Najjarine oyun temposu olarak sezonu faydalı geçiren belli başlı isimler olarak takımda yer aldı.

Turnuvanın ilk maçında Kuveyt’e karşı tek kale bir oyun oynayan Avustralya, cezasahası içerisinden 4 net pozisyonu gol yapamadıktan sonra D’Arrigo’nun cezasahası dışından attığı muhteşem golle 1-0 öne geçti. İlk yarının başında kaçırdığı pozisyonların bir benzerini hemen 2.yarı başında bulunca bu sefer kaçırmadılar ve skor çok erken 2-0 oldu. Kuveyt oyun adına Avustralya’ya direnmek dışında tüm maç hiçbir şey yapamadı.

Açıkçası değil genç takımı, A milli takımı da Kuveyt’in en azından Türkmenistan kadar futbolun verilerinden uzak bir ülke.

Toplamda 20 şut, 16 kornerin olduğu Ürdün (Jordan) – Irak maçında her iki takımında cesur ve hücum futbolları dikkat çekti. Ürdün akan oyunda bulduğu birçok pozisyonu golle sonuçlandıramazken kornerden kafa ile öne geçti. Ancak Irak’ta 1.67 boyundaki Muntadher Mohammed’in olağanüstü ve Wakaa Ramadhan Jumaah’nın şahane kontrolü ve vuruşu skoru Irak adına 1-1’e getirdi.

Söz konusu Asya’nın bu ülkeleri olunca veriye ulaşmak oldukça zor oluyor. Ürdün takımında 7 numaralı formayı giyen ve bu sene Azerbaycan takımı Qabala’da 25 maça çıkan kanat oyuncusu Omar Hani dikkat çekerken, Irak maçına bakarsak takımın dikkat çeken yanı oyun mantalitesi, özgüveni ve gol arzusu oldu. Irak ise Ürdün’ün bu oyun tarzı karşısında biraz şaşırmış gibiydi. Ancak Ürdün’ün baskısına ve geriye düşmelerine rağmen bu turnuvadaki özgüveni, üst nesillerinden almışlar özgüvenini gösterdiler.

C grubunda,
Turnuvanın doğal favorisi Güney Kore, doğu Asya’nın futbolda yükselmek isteyen ülkeleri Tayland ve Vietnam ve yine aynı bölgeden ancak FIFA sıralamasına göre turnuvanın en zayıf ülkesi Malezya yer alıyor.

Güney Kore’nin bölgedeki futbol ülkelerinin başında yer almasını aslında biraz da şuradan anlıyoruz. Bu turnuva kadrosundaki 22 yaşındaki Hyun-Seok Hong bu sene Avusturya Bundesliga’da ve toplamda LASK ile 40 maç oynadı. 21 yaşındaki Kang-in Lee, Mallorca ile 30’u La Liga’da olmak üzere 34 maçta forma giydi. 20 yaşındaki sağ kanat Sang-bin Jeong her ne kadar 7 maçta forma giyse de Grasshoppers ile İsviçre Süper Ligi’nde yer aldı. Bu yaş grubunun en değerli isimlerinden 23 yaşındaki 1.93’lük forvet Se-Hun Oh, sezonun yarısına bile gelmemiş Japonya liginde Shimizu’da 12 maçta forma giydi. Yurtdışında oynayan bu isimler bir yana, sağ kanat Young-Wook Cho, 15 hafta oynanan Güney Kore liginde 14 maça, Hyun-Jun Yang 13 maça maça çıkarken, 10 numara pozisyonundaki Jae-Hyun Go ise Daegu forması ile ligde 12 maçta şimdiden 6 gole ulaştı. Hal böyle olunca bu kadar uluslararası ve ülke içi maçlarda forma giyen bir jenerasyona direnmek zor oluyor.

Güney Kore, Malezya’yı 4-1 ile geçerken aslında çok da iyi oynadığı maçta ilk golü akan oyundan değil, kornerden buldu. 2. Yarı başlar başlamaz, bu sefer de kornerden seken topa sağ bek Tae-Hwan Kim çok düzgün vurup bir de top defanstan sekince 48.dk’da Güney Kore, iki korner ve iki savunma oyuncusu çalışması ile 2-0 öne geçmiş oldu. Buna rağmen maçın ilk 3 dakikasında olduğu gibi 2-0’dan sonra da uzun toplarla golü arayan Malezya aslında çok erkenden 2-1’i bulabilirdi. Ancak aşırtma şut kaleyi bulmadı. 83de ortasahada kaptırılan topun ardından bu sefer Malezya golü atmayı başardı. Fakat bu gol Malezya’yı umutlandırıyor gibi olsa da 66.dk’da oyuna giren Young-Wook Cho, 89 ve 90+2deki iki net vuruşla skoru 4-1’e getirerek aslında yedek kalmaması gerektiğinin de sinyalini verdi.

Malezya adına aslında kimsenin pek bir beklentisi yokken, uzun topları ve kaçırdıkları ile Tükmenistan kadar silik bir oyun sergilemediler.  


Doğu Asya’nın iki ülkesi Tayland ve Vietnam, Güney Kore, Japonya ve Avustralya ile oynamadıklarında tamamen kazanmak odaklı çıkıyorlar maçlara. Hatta özellikle Vietnam son 1-2 yıldır futbolunu biraz daha geliştirmiş durumda. Tayland da Japonya üzerinden özellikle ligini geliştirme konusunda ciddi adımlar atıyor. Hal böyle olunca her iki ülkenin genç takımlarının maçının da keyifli geçmesini bekliyordum. Bir de henüz 17. Saniyede Vietnam öne geçince maç vaat ettiğini gösterecek düşüncesi iyice netleşti. 30.dk’ya maç iyice ritmini kaybetmişken Tayland 2 oyuncu değişikliği yaparak bu tıkanmışlığı çözmek istedi. 34de de Vietnam kalecisinin hatası ve şanssızlığı oyuncu değişikliklerinin etkisini gösterdiği bir an oldu.

İkinci yarıya iyi başlayan Tayland, bu sefer Vietnam kalecisinin hatasını değerlendiremedi. Sonrasında ise 73de mükemmel bir golle yeniden öne geçti. 2-1. 80.dk’da 2 oyuncu değişikliği daha yaparak yenilmek istemediğini gösteren Tayland, 90+2deki kafa golüyle 2-2’yi buldu.

19 yaşındaki Taylandlı forvet Suphanat Mueanta, bu sezon 34 maçta 6 gol 5 asistle oynayarak yaşına göre Taylandlıları umutlandıran bir performans gösteriyordu. Bunu da 90+2deki golüyle kanıtlamış oldu. Diğer yandan 22 yaşındaki 10 numara Ekanit Panya da bu sezon Tayland liginde 26 maçta forma giymişti. Takımın bir diğer önemli ismi ise Danimarka Ligi takımlarından Odense’de 31 maça çıkan sağ bek Nicholas Mickelson. Ancak bu isimler bir yana Tayland teknik direktörü Worrawoot Srimaka’nın “yenilmemeye yönelik” cesur kararları çok dikkat çekiciydi.

Vietnam ise maç boyunca aslında daha olgun bir oyun sergilese de kalecisi Van Toan’ın yediği hatalı gol sonrası oyundan çıkması da pek bir şeyi değiştirmedi. Yerine giren Van Chuan Quan da ikinci yarıda çok fazla topu kontrol etmekte zorluk yaşadı. Turnuvadaki serüveni uzun sürerse Vietnam’ın kaleci sorununu nasıl çözeceğini takip etmek gerekiyor.


D grubunda ise,

Asya’nın iki büyük futbol ülkesi Japonya ve Suudi Arabistan yer alırken, zaman zaman iyi bir nesil yakalayan Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkmenistan ve Malezya ile beraber turnuvanın en zayıf ülkesi olan Tacikistan mücadele ediyor.

Japonya, kültürel oyun yapısı gereği genellikle turnuvalarda disiplinli ve kontrollü başlangıçları tercih ediyor. Aslında çok daha geniş ve derin bir kadro oluşturabilecekken, çoğu zaman yaptıkları gibi oyuncu havuzunu geniş tutmak adına parlamaya daha müsait oyunculardan bir ekip kurdular. Buna rağmen ortasahada Yokohama Marinos’tan Joel Fujita, Tokyo’dan Matsuki, Shonan’dan Taiga Hata, Shimizu’dan Daiki Matsuoka ortasaha için, hücumda Kyoto’dan Fuki Yamada, Lommel’den Koki Saito ve Kashiwa’dan Mao Hosoya ile Shimizu’dan Yuito Suzuki ile Japonya özellikle ortasaha ve hücumda Güney Kore hariç (belki de eşdeğer) en değerli kadroya sahip ülke.

İlk yarısı biraz durgun, kontrollü ve BAE’nin geride beklediği Japonya’nın da duran toplar ve uzaktan şutlarla açmak istediği bir maç şeklinde geçti. 60.dk’da BAE savunması hatayı yapınca Yuito Suzuki hemen cezayı kesti. Japonlar ligdeki sıkıntısını milli maça da yansıtınca golü attıktan hemen sonra belki de BAE’nin maçtaki ilk şutunda 63de skor 1-1’e geldi. Hatta 7 dk sonra 70de şanssız bir pozisyonda top ele çarpınca BAE penaltı kazandı ama Zion penaltıyı kurtardı. Maç içindeki anlık iniş çıkışları bu kadar keskin bir ülke ve takım olunca penaltıdan 2 dk sonra Hosoya muhteşem bir kafa vuruşuyla Japonya adına skoru 2-1’e getirmiş oldu.

Japonya her bakımdan iyi olduğu bir maçta 6-7 dk’lık konsantrasyon eksikliğinden ve düşüklüğünden bir kaza yaşayabilirdi. Ancak Zion buna izin vermedi.

BAE, bu sene takımında 31 maça çıkan 22 yaşındaki stoper Abdulla Idrees, 28 maça çıkan önlibero Mahdi Mohammed, 29 maçta forma giyen sol kanat Harib Shuail, Asya Şampiyonlar Ligi’nde forma giyen sağ bek  Abdulla Jamil ve Zayed Sultan, ofansif ortsaha Alnuaimi ile kağıt üzerinde iyi gibi görünse de Japonya karşısında fazla kontrollülerdi. Grubun diğer favorisi Suudi Arabistan karşısında da böyle oynarlarsa S.Arabistan’dan da puan alabileceklerini düşünmüyorum.


Birinci turun son maçında ise Asya’nın batısının ve Arap Yarımadasının en başarılı ve yetenekli ülkesi Suudi Arabistan, turnuvanın en zayıf takımlarından Tacikistan ile oynadı.

Takımın en değerli oyuncularına bakarsak, sağbekteki Saud Abdulhamid bu sene Al Hilal’de 27 maçta forma giydi. Bir diğer sağ bek Muhannad Shanqeeti ise İttihad’da 27 maça çıktı. Ön libero Ibrahim Mohannashi, Al Ettifaq’da 21 maç, 18 yaşındaki ortasaha Musab Al-Juwayr, yaşına rağmen Al Hilal’de 12 maçta, 22 yaşındaki Turki Al-Ammar 25 maçta, 10 numara Al Ghamdi 23 maçta, Sol kanat Al-Eisa 26 maçta, sağ kanat Yahya 21 maçta, forvet Asiri 23 maçta forma giyerken takımın en önemli isimlerinden forvet Firas Al-Buraikan, Al Fateh’te bu sene forma giydiği 26 maçta 11 gol 4 asistle oynamıştı.

Suudi Arabistan kadrosunda hemen hemen her bölgeden bu kadar çok ismin kendi liginde forma giymesi doğal olarak sahaya da yansıdı. Tek kale oynanan maç boyunca Suudi Arabistan, %70 topla oynama, 27 şut, 6 kornere rağmen açılış golünü 42de topukla attı. Turnuvanın en iyi golleri yerini şimdiden aldı sağ bek Al Yami. 2.yarıya da çok hızlı başlayan S.Arabistan 49da 2-0, 67de 3-0, 85de 4-0 ve 90+3de VAR’dan gelen penaltı ile 5-0 ile çok rahat geçirdiği bir maçı tamamladı.

Bu kadar rahat olan bir maçta birçok oyuncu dikkat çekerken en özeli sanırım gol atamasa bile 10 numaralı Turki Al Ammar oldu.

Tacikistan adına ise söylenebilecek çok fazla bir şey yok. Fazla zayıf ve çaresiz bir görüntü çizdiler. Şanslarına da en zor gruba düştüler.


Gruptaki ikinci maçlar ise;

B grubunda Irak-Avustralya ile oynayacak.

Avustralya kazandığı takdirde gruptan çıkmayı garantileyecek. İlk maçında Kuveyt’e karşı çok rahattı. Ama Irak daha dirençli bir takım. Karşılıklı gollerin atılmasını bekliyorum. Özellikle Irak geriye düştüğü takdirde turnuvadan -belki de- elenme riskiyle karşı karşıya kalacağı için yememekten ziyade atmayı düşünecektir.

Karşılıklı Gol Var >

B Grubunun diğer maçında Kuveyt, Ürdün’le oynayacak.

Ürdün’e Irak’a karşı ne kadar beğendiğimi ve hücum futbollarının karşılığını almaya yaklaştıklarını yazmıştım. Ürdün’ün gruptaki son maçı Avustralya ile olacak ve çıkmak istiyorlarsa bu maçı kazanmak zorundalar. Ürdün’ün net bir şekilde kazanmasını bekliyorum.

Ürdün Kazanır > **

A Grubundaki günün ilk maçında Türkmenistan, İran ile karşılaşacak.

İran bu turnuvanın dikkat çeken takımlarından biri fakat Katar karşısında kaçırdıklarının kurbanı oldular diyebiliriz. Diğer yandan Katar’ın oyuncu yapısı ve oyun anlayışı ile Türkmenistan çok farklı. Türkmenistan çok daha zayıf bir takım. En az 2 belki de 3 gollü net bir İran galibiyeti bekliyorum.

İran Kazanır + İran 1.5 Gol Üst > *

A Grubundaki diğer maçta turnuvanın ev sahibi Özbekistan, Katar ile oynayacak.

Katar her ne kadar çok iyi bir jenerasyonla turnuvaya gelmemiş olsa da son 5-6 yıldaki “biz farklıyız, kazanabiliriz” düşüncesi altyapıya da işlemiş. İran karşısında bunu gösterdiler. Grubun son maçında zayıf Türkmenistan ile oynayacaklar. Bu maçta en azından kaybetmemeyi düşüneceklerdir. Özbekistan ile turnuvanın ilk maçını Türkmenistan ile oynamanın rahatlığı ve ev sahibi özgüveniyle sahaya çıkacak. Türkmenistan maçında kolayı yapmak varken zor kazandılar. Şimdi bu avantajı korumak isteyeceklerdir. Yenilmeleri İran maçı öncesinde büyük bir stres olur. Bir gol olup öne geçenin skoru korumak için çarpışacağı bir maç olacaktır. Az gollü bir müsabaka bekliyorum.

2.5 alt >

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder